İngiltere'de yaşayan Türk moda tasarımcısı Zeynep Kartal hem Türkiye’de hem de İngiltere'de gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren bir isim. Şimdiye kadar sekiz kez Londra Moda Haftası'na katılan Kartal, defileleri öncesinde Türkiye’nin tanıtımı adına pek çok sergi ve sunuma imza atıyor.

“Moda benim tutkum, sosyal sorumluluk ise vazgeçilmezim. İngiltere’de yaşadığım için markamı kurduğum ilk andan itibaren Türkiye ve İngiltere arasında bir kültür köprüsü kurmayı amaçladım. Bunun yapabilmem için mutlaka ülkemi İngiltere’de daha fazla tanıtmalıyım diye düşündüm ve kendimi buna adadım, inandım” yorumunu yapan Zeynep Kartal, “Geçmişe dönüp baktığımda yer aldığım ve gerçekleştirdiğim tüm işlerde, hep ülkem ilk sıradaydı. Ülkemi tanıtma misyonumu sadece İngiltere’de değil dünyaya anlatmanın peşindeyim” diyor.

Manchester’da dünyanın önde gelen vakıflarından Christie Charity (Kanser Vakfı) ve Manchester House’un ortak girişimi ile Avrupa’nın en önemli kanser merkezlerinden birine yardım amacıyla gerçekleşen defile; şehit ve gazi ailelerine yardım amacıyla İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda düzenlenen defile; Konya’da, geliri yardıma muçtaç çocuklara bağışlanan "Anadolu Selçukluları” defilesi; Türkiye'de yaşayan Suriyeli mülteci çocuklar yararına Londra Büyükelçiliği Rezidansı'nda düzenlenen defile, Kartal’ın hayata geçirdiği projelerden bazıları.

“Çocukluğumdan beri hep tasarımla, üretmekle, var olanı bozup hayalimdekine uygun hale getirmeye çalışmakla uğraştım” diyen Zeynep Kartal, 2004 yılında eşinin işi nedeniyle İngiltere’ye taşındığından bu yana, sadece kendi markasının başarısı için çalışmıyor, aynı zamanda İngiltere ve Türkiye arasında kültür köprüsü kurmayı da hedefliyor.

“Dünya starları, futbolcu eşleri ve tanınmış oyuncuların pek çoğu ile yollarımızın kesişmesi ve beraber çalışmamız kariyerimi olumlu yönde etkiledi. Bunun yanı sıra BBC, merkezini Londra’dan Manchester’a taşıyınca İngiliz devlet kanalının resmi Kırmızı Halı Tasarımcısı oldum. Bu yüzden hayatımda her zaman yaşadığınız coğrafyanın kaderinizi değiştirdiğine inanırım” diyen Zeynep Kartal’a, “İngiltere’de girişimci olmak; kadın olmak ve Türk olmak… Artı ve eksileri nedir?” diye sorduğumda ise, cevabı “uyum sağlamak” oluyor. Ve bakın nasıl anlatıyor ilham veren başarı hikayesini:

Sevgi DNA’sı önyargıları kırıyor

“Öncelikli olarak İngiltere’nin kültürüne ve geleneklerine bir şekilde ayak uydurmanız gerekiyor. Bir kadın girişimci olarak işimi hayata geçirdiğim ilk dönemde kırılma noktası yaşadım ama hiçbir zaman hayallerimden, inancımdan ve tutkumdan vazgeçmedim. Kendinizi anlatmalısınız ve yabancı bir ülkede olduğunuz için daha fazla çaba sarfetmeli ve sabretmelisiniz. Sonuçta o dönemde İngilizler, Türkleri gelişmekte olan bir ülke olarak gördükleri için öncelikle size ön yargıyla yaklaşıyorlar. Buradaki iş hayatımın başlangıcında bu gibi önyargılarla karşılaştım ama inanın millet olarak sahip olduğumuz sevgi ve içtenlik DNA’sı bu önyargıları kırmaya yetiyor. Siz, işinizin hakkını veriyorsanız ister İngiltere ister Fransa isterse başka bir ülke olsun kesinlikle bir şekilde takdir gördüğünüze inanıyorum. Dünyanın geneline baktığımızda kadın bir girişimci olarak ilerlemek gerçekten çok kolay değil. Hem ülkemizde hem de İngiltere’de girişimcilik alanında organik olarak büyümek daha da zor. Zeynep Kartal markası, reklamsız, tanıtımsız, organik bir şekilde doğdu ve büyüdü.”

Londra’da Elbise-i Osmaniyye Sergisi

“Birçok uluslararası platformda tanınmış isimlerle yardım defileleri düzenlendim. İngiliz futbolcu David Beckham ile beraber situs ambiguus hastalığıyla mücadele eden 19 yaşındaki Kirsty Howard için gerçekleştirdiğim defilenin yanı sıra İngiltere Sağlık Bakanlığı ile de pek çok sosyal sorumluluk projesine imza attık. Londra’da gerçekleştirdiğim 2018 İlkabahar/Yaz Koleksiyon defilesinin öncesinde, 8. yüzyılın ünlü İngiliz mimarı Thomas Allom’un İstanbul ziyareti sırasında gizemine kapıldığı Yedikule Surları, Kapalıçarşı ve Süleymaniye Camii gibi simgesel yapıları resmettiği 20 gravürden oluşan bir sergi düzenledim. Son defilemin öncesinde Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı din ve etnik kökenlere mensup halkların giyimlerini anlatan “Elbise-i Osmaniyye” sergisini gerçekleştirdim.”

Demokrasi Gelinliği

“Beni en çok etkileyenlerden biri ise Londra Büyükelçiliği’nde düzenlediğim defile öncesinde 15 Temmuz darbe girişimi gecesi çekilen fotoğrafların yer aldığı sergi oldu. Etkinlik kapsamında yerli ve yabancı basında çıkan haber kupürlerini, tasarladığım kıyafetlerin üzerine yansıttım. Bunun yanı sıra Parlamento tarihinde ilk kez bir defileye ev sahipliği yaptım. Bu defileyi İngiltere Parlamento Binası’nda gerçekleştirmenin sebebi ise parlamentoların her zaman özgürlüğün sembolü olduğuna dair inancımdı. Fakat benim ülkemin bağımsızlığına kastedilmişti. İngiltere’de yaşayan bir Türk modacı olarak bildiğim en iyi yoldan sesimi duyurmak istedim. Bu yüzden defilemin finalini Cumhurbaşkanlığı’nın forsundan ilham alarak tasarladığım bembeyaz bir ‘Demokrasi Gelinliği’ ile yaptım.”

Yazının devamı için buraya tıklayın