Dün gece Türkiye büyük badire atlattı.
Sivillerin üzerine ateş açıldı, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı bombalandı, Özel Hareket Merkezi, MİT hedef alındı, Jandarma Genel Komutanlığı işgal edildi, Genelkurmay Başkanı ve iki kuvvet komutanı rehin alındı.
Dün altını çizdim, tekrar etmek isterim, darbe girişimi üç hayra vesile olmuştur.
İlki darbe girişimi karşında TBMM'nin, tüm siyasi partilerin, sivil örgütlerin, siyasi iktidarın, basının gösterdiği demokratik dirençtir. Türkiye'deki sivilleşme süreci eksikliklerine rağmen son 15 yılın ön önemli gelişmesiydi. Bu gelişme, gerek asker zihniyeti açısından, gerek toplumsal ve siyasal direnç açısından 15 Temmuz gecesi taçlanmıştır.
İkincisi cemaatin vahim ve ölümcül yüzünün içeride ve dışarıda gerekçesiz, bahanesiz tümüyle açığa çıkmasıdır.
Üçüncüsü, bu yapının bu girişimle ordu içinde kendisini tümüyle afişe etmesi ve köklü bir temizliğin başlayacak olmasıdır. Temizlik, elinde silah gücü olan yasal kılıflı zorba unsurların yarattığı ve yaratacağı tehlikenin bertaraf edilmesi demektir.
Devlet çeperinde daha önce başlatılan temizliğin hız ve meşruiyet kazanacağı, darbe girişi sonrası ilk adımlarla ortaya çıkmıştır.
Bu çerçevede dört temennim var:
-Cemaatle mücadele tüm siyasi partilerin destek vereceği bir temizlik ve yeniden yapılanma programı oluşturulmalıdır.
-Tasfiyelerde hukukiliğe azami özen gösterilmelidir.
-Kimi istisnalar dışında, basının darbe girişimi karşısındaki dik duruşu, meşru siyasi iktidarın etrafında kenetlenmesi, iktidar-basın ilişkilerini düzeltecek, basın özgürlüğü alanını genişletecek bir vesile olarak kullanılmalıdır.
- Darbe girişiminin ortaya çıkardığı demokratik konsensüs, toplumsal ve siyasal gerginliği azaltama ve barış fikrini besleme istikametinde devam ettirilmelidir.

Bayramoğlu'nun yazısının tamamı için buraya tıklayın