KADIN AKADEMİSİ

Canan Dağdeviren'den Türkiye'de tıbbi cihaz müjdesi

Hacettepe Üniversitesi’nde fizik eğitimi aldıktan sonra, Sabancı Üniversitesi’nde malzeme bilimi alanında yüksek lisansını tamamlayan bilim kadını Dr.Canan Dağdeviren, Türkiye'den Harvard'a seçilen ilk 'Genç Akademi Üyesi' oldu. Bilimsel çalışmalarını dünyaca ünlü MIT’de kendisine ait laboratuvarda sürdüren Canan Dağdeviren, Sabancı Üniversitesi’nin davetlisi olarak geldiği İstanbul’da yeni mezunlara bir konferans verdi.

Canan Dağdeviren ile konferans öncesi Sabancı Üniversitesi’nin düzenlediği öğle yemeğinde diğer gazeteci meslektaşlarımızla sohbet etme imkanı bulduk. Sorular peş peşe gelince Dağdeviren yemek boyunca giyilebilir kalp pilinden cilt kanserini tespit eden cihaza ve elektronik sütyenden beyin iğnesine varan bir dizi çalışmasıyla ilgili gelişmeleri anlattıkça hepimiz heyecanlandık.

GİYİLEBİLİR KALP PİLİNİ KALBİN ÜZERİNE KOYMAYA GEREK KALMAYACAK

Giyilebilir kalp pilini icat eden Dağdeviren şöyle konuştu, ‘Kalbin üzerine direk yapıştırılabilen ve kalbin atış enerjisini elektrik enerjisine dönüştürebilen bir sistem. Kalbin ritmi iyi değilse kalp pili takmak zorundasınız fakat 6-7 yılda değiştirilmesi gerekiyor çünkü içindeki pil bitiyor. Bizim yaptığımız sistemle kalbin mekanik enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüp kalp pilinin kendi kendine şarj etmesini sağlıyoruz. ‘

Şimdilerde bu icadını bir adım öteye taşımaya hazırlanan Dağdeviren sözlerini şöyle sürdürdü, “Şimdi bunun giyilebilir halini yapmaya çalışıyoruz. Kalbin üzerine koymaya gerek kalmaksızın direk dizinize, dirseğinize veya iç çamaşırınız parçası olabilecek alet vasıtasıyla mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürüp bu enerjiyi kablosuz bir şekilde herhangi bir alete aktarabileceksiniz.

ELEKTRONİK PİL KAPSÜL İÇİNDE VÜCUDA GİRİYOR

Canan Dağdeviren’in bir diğer icadı elektronik bir pil. Ağızdan alınan ve sindirilebilir bir kapsülün içinde olan aletin, karnın içindeki sıvı tarafından eritildiğini ve halı gibi açılıp karnın iç çeperine yapıştığını söyleyen Dağdeviren “ Yemek yiyip, su içip hava aldığınızda bunu ne kadar aldığınızı görüyorsunuz. Hangi yiyeceklere nasıl karşılık verdiğini anlayabiliyorsunuz.” dedi.

8 YILDIR BİTMEYEN BEYİN İĞNESİNİ 3 AYDA TAMAMLADI

Geçtiğimiz aylarda tıp dünyasını heyecanlandıran bir başka tıbbi cihaza; beyin iğnesine imza atan Dağdeviren, “Beyin iğnesi 8 yıldır çalışıyordu ama yapılamıyordu. Ben ekibe katıldıktan sonra ekiptekilere Türk kahvesi yapıp, şimdiye kadar neler yapıldı ya da yapılamadığını sordum. Daha sonra 3 ayda projeyi bitirdim.”diye konuştu.

Dağdeviren, “Beynin en dip köşelerine kadar inebilen kablosuz iletişim vasıtasıyla beyne ilaçlar aktarabilen beyin iğnesi ile Alzheimer ve Parkinson hastasıysanız ilaçları ağız veya damar yoluyla alıyorsunuz fakat bu vücuda zarar veriyor. Fakat bizim yaptığımız iğne şeklindeki aletle beyne gönderdiğimiz minik miktarlardaki ilaçlarla hastalığa sebep olan kırık devreyi tamir edebiliyoruz. Aletin içinde bir de elektrot sistemi var, ilacı gönderirken aynı zamanda nöron potansiyelini ölçüp ilaçların nasıl etki yapıp yapmadığını saniyeler içinde anlıyoruz.

Belki de ilerde bu aletleri kullanarak kişilerin davranışlarını manüpüle edip değişterebileceğiz. Bunlar olabilecek şeyler. Şu anda laboratuvarlarda bunu yapıp görebiliyoruz.”diye konuştu.

VÜCUTTA UZUN SÜRE DATA TOPLAYABİLECEĞİZ

Meme kanserinin teşhis edilebilmesi için geliştirdiği elektronik sütyen’i de bir adım daha öteye taşımaya hazırlanan Canan Dağdeviren şunları söyledi, “Bu cihaz vücuda yapışan, kan almaksızın tüm verileri sürekli monitörleyen bir sistem. Böylece uzun süreli data toplayabileceğiz.”

Bilimsel çalışmaları sırasında zaman zaman engellerle de karşılaştığına dikkat çeken Canan Dağdeviren, ekibindeki bir kişinin beyin iğnesinin yerleştirilmesi için beyin ameliyatı yapmayı reddetmesi üzerine, kendisinin beyin ameliyatı yapmayı öğrendiğini ve şu anda hayvanlar üzerindeki deneylerde ameliyatları kendisinin yaptığını söyledi.

MİLLİ CİHAZ 6 AYDA PİYASADA OLACAK

Amerika’da çalışmalarını sürdürse de bir tarafıyla da Türkiye’ye sık sık gelip gençlere konferans veren, Pazar günleri 2 saatini skype görüşmeleriyle gençlere ayıran Dağdeviren, piyasaya süreceği ilk cihazının ise yerli olacağı müjdesini verdi. Ne yatırımcısı ne de piyasaya 6 aydan daha az bir zamanda çıkacağını söylediği cihaz hakkında ser verip sır vermeyen Dağdeviren “Türkiye’de sağlık sektöründe olmayan bir yatırımcı. 6 aydan daha az bir sürede piyasada olacak ve bir hastalığın çözüm sunacağız. Herkesin kullanmak isteyeceği bir cihaz olacak. Türkiye’de büyük bir hasta kitlesini kapsayacağını düşünüyoruz."

SEN VE SENİN GİBİLER OLDUKÇA BU ÜLKE YALNIZ DEĞİL

Davetliler arasında her yıl olduğu gibi bu yıl da Caroline Koç'un da bulunduğu konferansta ise "Sevgiyi, bilgiyi ve başarıyı paylaşmak bulaşıdır" diyerek konuşmasına başlayan Canan Dağdeviren, başarı hikayesini anlatırken bir etkinlikte tanıştığı Erdal İnönü'nün kendisine imzalayıp hediye ettiği kitabını okuduktan sonra fizikçi olmaya karar verdiğini, iyi bir insan olmayı annesinden, radikal kararlar almayı ise babasından öğrendiğini söyleyerek çalışmalarında kat ettiği yolu anekdotlarla paylaştı. Umut dolu hikayesini anlatırken gençlere bol bol umut veren Dağdeviren, "Güzel ve yalnız ülkem için gençlere umut vermek istiyorum." diyerek sözlerini tamamladı.  Güler Sabancı ise Dağdeviren'in bu sözlerine "Bu ülke sen ve senin gibiler oldukça yalnız değil" diyerek yanıt vermesi alkışlarla karşılandı.