International Business Review'da Fransa'daki Neoma Businesss Sachool'un yaptığı araştırmanın sonuçları yayınlandı. 

Araştırmaya göre şirketlerin yönetim kurullarında yer alan kadınların sayısı arttıkça, kuruluşların performansı da yükseliyor.

Araştırmanın raporunda, daha fazla kadının üst düzey mevkide bulunmasıyla lüzumsuz risk almanın azaldığı ve verimliliğin arttığı ifade edildi. 

Araştırmacılar, yönetim kurullarında kadınların yer almasıyla, bir şirketin durumunu olduğundan daha başarılı gösteren mali tablolar üretmek için birtakım muhasebe tekniklerinin kullanıldığı gelir yönetimine duyulan ihtiyacın da azaldığını belirledi.

Öte yandan rapor, bu sonuçların İskandinavya gibi cinsiyet eşitliğinin yüksek olduğu ülkeler için çok daha geçerli olduğunu; Japonya, Hindistan ve Çin gibi cinsiyet eşitsizliğinin yüksek olduğu ülkelerdeyse kadın yöneticilerin şirket performansı üzerinde daha az etki gösterdiğini ortaya koydu.

Araştırmayı yürüten profesörler Samia Belaounia, Ran Tao ve Hong Zhao "Eğitime, mesleki fırsatlara ve daha dostane yönetim kurulu dinamiklerine daha iyi erişim sağlayabildikleri için cinsiyet eşitliğinin yüksek olduğu toplumlarda kadın yöneticiler daha becerikli ve nüfuzlu oluyor" dedi.

Eğer genel anlamda bir toplum kadınlara karşı önyargılıysa, kadın yöneticilerin erkek meslektaşları arasında söz sahibi olabileceğine inanmak zor.

Araştırmacılar bulguların, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini kota mevzuatlarıyla artırmaya yönelik çalışmalarla, kadınlar için eğitimsel ve sosyo-ekonomik açıdan daha fazla eşitlik sağlayacak önemli adımların birlikte uygulanması gerekliliğine işaret ettiğini söylüyor.

International Business Review'da yayımlanan çalışma, 2007'yle 2016 yılları arasında 24 ülke veya bölgedeki 1986 kamu şirketini inceledi.

Çalışmadan kısa süre önce Almanya, siyasetçilerin yeni bir anlaşmaya varmasının ardından borsaya kayıtlı şirketleri yönetim kurullarında en az bir kadın bulundurmaya zorlayan, mecburi bir program başlatacağını duyurmuştu.

Almanya'nın Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanı Franziska Giffey, anlaşmanın "tarihi bir dönüm noktası" olduğunu ve ülkenin "sürdürülebilir, modern bir toplum için model teşkil ettiğini" söylemişti.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma, Birleşik Krallık'ta (BK) cadde üzerindeki mağaza zincirlerinin erkek çalışanlara kadın çalışanlardan daha fazla ikramiye verdiğini ortaya koydu. Araştırmacılar cinsiyete dayalı ücret farklarının azaltılması konusunda da pek ilerleme kaydedilmediğini tespit etti.

Eşitlik Vakfı'nın (The Equality Trust) yürüttüğü çalışmada, rakamlarını açıklamayı seçen şirketler arasında cinsiyete dayalı ortalama ikramiye uçurumunda yüzde 179'luk bir artış tespit edildi.

Çalışan sayısı 250'nin üzerindeki özel şirketlerin cinsiyete dayalı ücret farkı rakamlarını açıklamasını zorunlu kılan BK yasaları, koronavirüsün yarattığı çalkantı sebebiyle yılın ilk döneminde hükümet tarafından askıya alınmıştı.

İşçi Partisi'nin Walthamstow parlamenteri Stella Creasy, yakın zamanda The Independent'a, hükümetin cinsiyete dayalı ücret farkıyla mücadelede "hız kestiğini" ve hükümet içinde bu meseleyi ele almak için gerekli "siyasi iradenin" bulunmadığını söylemişti.

Kaynak; Independent Türkçe