“Yönetim kurulunda kadın olmayan son şirket siz mi olacaksınız?”

Yüzde 30 Kulübü 2010 yılında İngiltere’de başlayan bir kampanya. FTSE 100 endeksinde yer alan şirketlerin yönetim kurullarında 2010 yılında yüzde 12.5 olan kadın üye oranını, yüzde 30’a çıkartma hedefiyle yola koyuldu. 2017 yılında yüzde 30 oranına ulaşıldı ve İngiltere’de kadın üyesi olmayan yönetim kurulu kalmadı. Bu süreçte, dönemin başbakanının şirketlere yolladığı mektup son derece etkili oldu. Mektupta şu soru yer alıyordu: “Yönetim kurulunda kadın olmayan son şirket siz mi olacaksınız?”

Yüzde 30 Kulübü, Türkiye’de Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından hayata geçirildi. Kendini bir kota girişimi olarak değil, fakat bir iş liderliği girişimi olarak tanımlayan Yüzde 30 Kulübü, yönetim kurulu başkanlarının ve CEO’ların, organizasyonlarının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçladıkları bir işbirliği. Kulüp, borsada işlem gören şirketlerin yönetim kurullarında şu anda yüzde 14,2 ve üst yönetimde yüzde 15 civarında olan kadın oranını en geç 2025 yılına yüzde 30’a çıkartmayı hedefliyor.

Yüzde 30 Kulübü Türkiye İcra Kurulu Başkanı, Akkök Holding CEO’su Ahmet Cemal Dördüncü’nün ifade ettiği gibi, günümüzde kadınlar hala üst yönetimlerde yeterli yer bulamıyor. Dördüncü, “Hedefimiz 2025 yılına kadar Borsa İstanbul’da (BIST) Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da yer alan toplam 295 şirketin yönetim kurullarında kadın üye oranını ve üst yönetimde kadın oranını yüzde 30’a çıkarmak. Kadınların hayata daha katılımcı olduğu ülkelerin ekonomik anlamda gelişmiş olması tesadüf değil” diyor.

Türkiye’de çeşitlilik konusunda ilerlemeler, yapılan tüm çalışmalara göre hala yavaş. Bunun başlıca nedeni olarak halka açık şirketlerin oranının az olması gösteriliyor. SPK Başkan Yardımcısı Bora Oruç, şirketlerin sürdürülebilirliği açısından yüzde 30 oranını desteklediklerini ifade ediyor. Bu Türkiye adına önemli bir adım. Bundan sonrasında atılacak adım ise, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü ve Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönlendirme Komitesi Başkanı Melsa Ararat’ın dediği gibi, “Türkiye’deki yönetim kurullarının kendilerinden beklenen rolü oynayacak işlevselliğe kavuşması olacak.” Ararat, “Eğer yönetim kurulları şirketleri gereceğe taşıyacak organlar olacak ise, kadınları kapsamadan bunu başarmalarının mümkün olmayacağını uluslararası kurumsal yatırımcıların yanı sıra, büyük küçük tüm ortaklar da eninde sonunda anlayacaktır” diyor.

“Artık yeni şeyler söylemek lazım”

Bu arada, Türkiye’de ilk defa Egon Zehnder, Korn Ferry, Heidrick& Struggles, Spencer Stuart ve Russel Reynolds olmak üzere beş büyük insan kaynakları şirketi “Değişim İçin Eylem: İnsan Kaynakları Arama Şirketleri Ortak Kodu”nu imzaladılar. Bu kod ile, imza atan şirketler müşterilerinin yönetim kurulu ve üst düzey yönetim kademelerinde çeşitliliği artırmak için atacakları adımlarda destek olacaklarını taahhüt ettiler. Bu çabanın ortak noktası her seviyedeki yönetim pozisyonlarında kadın temsil oranını artırmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşılmasını sağlamak olacak. Kadın çalışanlara yönelik bilinçsiz önyargıların kaldırılmasına odaklanılacak. Olası aday listelerine daha fazla kadın aday dahil edilecek. Beş büyük şirketin savunduğu gerçekler son derece net: Türkiye’de yönetim kurullarında kadın temsilinin az olmasının nedeni arz eksikliği değil, talep sorunundan kaynaklanıyor. Kadınlar üst düzey pozisyonlara gelebilecek kalite, yetenek ve bilgiye sahip ama bir tür “kurtlar vadisi” sendromu yaşıyorlar, çünkü erkekler, konumlarından vazgeçmek istemiyorlar.

Egon Zehnder Yönetici Ortağı Murat Yeşildere’nin sözleri önemli: “Yıl 2017, ama biz hala yönetim kurullarında kaç kadın olmalı diye tartışıyoruz. Çeşitlilik, farklı fikirler olmazsa, hayatın rengi de olmaz. Artık yeni şeyler söylemek lazım.”

Leyla Lataon'dan "hodri meydan"

Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, Türkiye’nin en başarılı, en etkili iş kadınlarından birisi. Girişimci kadınlara verdiği destek ile çok önemli bir rol model. Yüzde 30 Kulübü toplantısında seyircilerin arasında olan Alaton, oldukça ilginç bir öneride bulundu ve adeta, “kendi aramızda konuşmaktan çok harekete geçelim” mesajını verdi. Alaton’un önerisi şöyle: “Bir PR çalışması, hatta bir yarışma yapalım. Büyük şirketler yönetim kurullarında kaç kadın üye olduğunu açıklasınlar. Bu hem şirketler için bir gurur kaynağı olur, hem de herkesi harekete geçirir.” Alaton’un önerisi, İngiltere’de şirketlere yazılan mektup kadar etkili olacaktır bence... Peki siz, yönetim kurulunda kadın olmayan son şirket olmak ister miydiniz?

Yazının devamı için tıklayın