Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayınladığı mektubunda gazetelere verdikleri "Yaşa" sloganlı ilanı anlattı, “Kadınlar Yaşasın” dedi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde her yıl basın ilanları yayınlayıp, kadın sorunlarına dikkat çekip farkındalık yaratan Boyner Grup, aynı geleneği bu yıl da devam ettirdi. Bir kadın silüetinin üzerinde kadınlara yönelik Yaşa mesajıyla yayınlanan ilan, kadınların yaşam hakkına dikkat çekiyor.
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner yayınladığı mektupta “İş yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etmeyi bir kadın meselesi değil, bir demokrasi meselesi” olarak gördüklerini ifade ederek, 8 Mart 2016 tarihli gazetelere Yaşa sloganlı ilanı neden verdiklerini açıkladı.
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner yayınladığı mektupta “İş yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etmeyi bir kadın meselesi değil, bir demokrasi meselesi” olarak gördüklerini ifade ederek, 8 Mart 2016 tarihli gazetelere Yaşa sloganlı ilanı neden verdiklerini açıkladı.
İşte Ümit Boyner’in mektubu;
AYRIMCILIK VE ŞİDDET SÜRÜYOR
Türkiye’de kadınların ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlara katılımları ve temsilleri eşitlikçi ve demokratik toplumların hayli gerisinde olmaya devam ediyor. Bir taraftan iş dünyasında kadının rolünü ve temsilini geliştirme yönünde çalışmalar yapılırken, diğer yanda kadınlara ve farklı cinsiyet kimliklerine yapılan ayrımcılık ve kadına karşı şiddet vakaları gündemimizde yer almayı sürdürüyor. Ülkemiz ve kadınlar için hayal ettiğimiz, hedeflediğimiz seviyenin çok gerisinde olmamız yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de hepimiz için daha da önemli kılıyor.
EŞİTLİK DEMOKRASİ MESELESİ
Boyner Grup olarak biz her zaman “iyi”nin üstünlüğüne inanıyoruz. İyi tanımının içinde eşitlik, adalet, özgürlük var; her şeyden önce insan var ve insan hakları, kadının ve tüm kimliklerin hakları var. Bizim iyi tanımımız; iyi standartlarla üretilmiş iyi ürünleri, iyi koşullarda çalışan iyi çalışanlarla, iyi mağazalarda müşterilerimize sunmanın yanı sıra kadın–erkek eşitliğini desteklemeyi, kadınların kamusal alana katılımı ve temsili için çalışmayı da kapsıyor. İş yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliğini tesis etmeyi de bir “kadın” meselesi değil, bir “demokrasi” meselesi olarak görüyoruz. İş dünyasının da iş yeri uygulamaları ve sosyal programlara katılımla bu zihniyet devriminde çok büyük bir rolü olduğuna inanıyorum.
İLANLARIMIZLA SESİMİZİ KADINLARIN EŞİTLİK TALEBİNE KATMAK İSTEDİK
Bu bakış açımızı yaygınlaştırmak için şimdiye kadar pek çok çalışmaya imza attık. Bu çalışmalarımızın bir yansıması olarak, 2009 yılından bu yana her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde toplumsal cinsiyet eşitliğini gündeme taşıyacak bir kampanyayla, değerlerimizi ve cinsiyet eşitliğine bakış açımızı tüm toplumla paylaşıyoruz. Bu ilanlarla kadınların sesi olmak, iş dünyasından ve toplumun tüm kesimlerinden kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerine sesimizi katmak istedik.
EN ÖNEMLİ ÖNCELİK KADINLARIN YAŞAMASI
Bu yıl 8 Mart günü tüm ulusal gazetelerde Yaşa ilanımızla yer alacağız. İlanımızda “YAŞA” mesajını ön plana çıkardık. Hemen her gün bir kadın cinayeti haberiyle sarsıldığımız bugünlerde en önemli öncelik kadınların yaşaması. Ama saklanmadan, katlanmadan, korkmadan, hayallerinin peşinde, sevgiyle ve umutla yaşamak aslında yaşamanın kendisi... Tabi en önemlisi de özgür yaşayabilmek... Özgürlüğün Nazım’ın dizelerinden daha iyi tanımı yok dedik, ilanımızı o ünlü dizelerle ve “Kadınlar Yaşasın” diyerek bitirdik.