TÜSİAD, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle "Tek Kanatla Uçamayız" sloganı ile bir açıklama yayınlanmış ve TÜSİAD olarak, AÇEV ve PwC işbirliği ile iş-aile yaşamı dengesinin kurulmasında önem taşıyan kurumsal çocuk bakım hizmetlerinin kamuda ve özel sektörde yaygınlaşması için destek ve teşviklere yönelik bir öneri seti üzerinde çalışma sürdürüldüğü belirtilmişti. O çalışmanın ne olduğuna ilişkin ip ucunu ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle konuk olduğu NTV yayınında açıkladı. Symes, cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verirken 2016 yılında kadınların kreşlerden yararlanabilmesi için Kreş Çeki uygulaması üzerinde çalıştıklarını söyledi.
İşte TÜSİAD Başkanı Symes’in yaptığı açıklamalar şöyle;
KADINLAR FİZİKSEL, CİNSEL VE EKONOMİK ŞİDDETE UĞRUYOR
İşte TÜSİAD Başkanı Symes’in yaptığı açıklamalar şöyle;
KADINLAR FİZİKSEL, CİNSEL VE EKONOMİK ŞİDDETE UĞRUYOR
“Bizim toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yaptığımız pek çok çalışma var. Kadın konusu hiçbir zaman tek başına kadınların sahip çıkarak, kendi aralarıda toplantı yaparak çözülecek bir konu değil. Biz de TÜSİAD olarak kadından ziyade daha geniş kapsamda bakıyoruz. 2010 yılından bu yana pek çok proje var ama son 2 yılda, geçen yıl yaptığımız, ülke gündeminde biliyorsunuz şiddet konusundan Özge Can cinayetinden sonra çok büyük toplumsal duyarlılık olmuştu. Geçen sene bu vakitlerde o konuda bir rehber yapma çalışması içine girdik. Araştırma yaptığımızda Sabancı Üniversitesi’nin Kurumsal Yönetim Forumu’nun bu konuda çok değerli bir çalışma başlatmıştı, o çalışmaya dahil olduk. Biz 8 Mart’larda sadece konuşmayıp, problemlere kaynak teşkil edebilecek çözümler üzerinde çalışıyoruz. Aralık ayında Aile İçi Şiddete Karşı Rehber’in tanıtımını yaptık. Şiddetin de tanımına bakmak lazım. Şiddeti biz fiziksel ve cinsel şiddet olarak algılıyoruz oysaki ekonomik şiddet de çok önemli. Bu çalışma bize şunu gösterdi ki; aslında kurumsal bir çok şirketimizin çalışanı da ekonomik şiddete uğruyor. Çalıştığı zaman kadının parasının elinden alınmasına kadar. Kadının işten ayrılması için yapılan baskılar da ekonomik şiddet. Bunun da altını çizmek isterim. Şiddetin tanımını biraz daha kapsamlı düşünmek lazım.
REHBERİMİZ TÜM KURUMLARA AÇIK
TÜSİAD olarak bu rehberi çok önemsiyoruz. Bir çağrı yapmak isterim. Şu anda üyelerimize bu konuda bir davet gitti ama bu rehberi uygulamak isteyen iş dünyasındaki küçük büyük tüm kurumlara bu rehberi sunabilir ve uygulamaları konusunda destek olabiliriz. Dolayısıyla bu rehber tüm iş dünyasına açık bir çalışma. Rehberin yaygınlaşmasını ve önümüzdeki sene bu vakitlerde daha pozitif hayata geçmiş aksiyonları paylaşmayı arzu ediyoruz.
TEK KANATLA UÇAMAYIZ’DA 5 KONUYA DİKKAT ÇEKİYORUZ
Tek Kanatla Uçamayız sloganını aslında biz bunu 2011 yılından beri kullandığımız bir ifade. Tek kanatlı uçamayız projesini de sadece kadınlarla değil TÜSİAD üyesi erkeklerle yaptığımız filmlerle açıklamıştık. Şuna üzülüyorum; biz her yıl 8 Mart’ta şöyle bir söylemle başlıyoruz. Nüfusun yarısı kadın ama bir sürü veride kadın oranı yüzde 50 bile değil. Bu çok temel bir problem. Bu problemin alt ayrımlarına inmek lazım. Biz 8 Mart’ta yaptığımız görsel çalışmalarla da 5 başlığı öne çıkardık. Şiddet, bir diğer konu eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin ortadan kalkması lazım. Sadece okul çağında değil, eğitilmemiş ileriki yaştaki kadınların da eğitime ulaşması son derece önemli. Çünkü iş gücünde eğitim çok içiçe geçmiş durumda. İş gücüne baktığınızda kadın eğitimli olmadığında aslında sosyal güvencelerden uzak ve kayıt dışını da teşvik eden bir yapı oluşturuyor. Dolayısıyla kapsayıcı büyüme dediğimizde ve kayıt dışına geçilmeli dediğimizde kadını mutlaka eğitmek durumundayız ve sosyal güvencesi olan işlerde çalışmasını sağlamalıyız.
KADIN ÇOCUĞU İÇİN İŞTEN AYRILIYOR
Eğitim son derece önemli. Tabiki eğitim tek başına yetmiyor. Eğitimli kadın işe girdikten sonra belli bir müddet sonra bir kısım çocuk ya da yaşlı bakımı nedeniyle işten ayrılıyor. Onun için işten ayrılmaması için kreş gibi destek mekanizmaları gerekiyor. Annelik duygusunun yanı sıra sosyal yapımız itibarıyla ailede kadına yüklenen ilave sorumluluklar da var. Evdeki işgücü ağırlıklı olarak kadınlarda. Yaşlılar da kadınların çalışması için engel oluyor. Ama tabiki en temelde, çocuk. Annenin düzgün çocuk yetiştirme sorumluluklarını çalıştığı zaman yapamayacağı gibi çok yanlış bir algı ve abartı olduğunu söylemek istiyorum.
KAZANDIĞIM PARANIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ KREŞE HARCADIM
KAZANDIĞIM PARANIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ KREŞE HARCADIM
Özellikle genç eğitimli kadınlarımıza şunu tavsiye etmek isterim. Ekonomik özgürlüğünüze ulaştığınız zaman hayatınızda verdiğiniz önemli kararlarda bazı şeyler daha kolay oluyor. Ben gerek evliliğimi gerek anne olmamı ekonomik özgürlüğüme kavuştuktan sonra yaptığım için kazandığım paranın önemli bir bölümünü destek mekanizmaları için harcadım. Bu ekonomik bir bağımsızlık. O zaman seçimi özgürce yapabiliyorsunuz. Ben görevimin başına çok hızlı bir şekilde döndüm. Ekonomik özgürlük bence altını birkaç kalın çizgiyle çizmemiz gereken bir şey. Şiddet konusunda da bireysel özgürlüğünüz olduğunda kararlarınızı verebiliyorsunuz.
Ben 7 hafta sonra işe döndüm. Ama 2 şirketin birleşmesi aşamasıydı, sorumluluklarım onu gerektirdi. Mekanizmaları kullandığınız zaman hiçbir annelik görevimi ihmal ettiğimi söyleyemem. Şunu da itiraf etmek lazım; çalışan anneler çocuklarına ayıracakları kaliteli zaman çok önemli. Bütün gün çocukla zaman geçirmek bütün eğitimine ve ihtiyaçlarına gereken desteği verdiğiniz anlamına gelmiyor.
EŞİTLİK KONUSU İÇSELLEŞTİRİLEMEDİ
Krizlerde eğer bir iş gücünde azalma olacaksa burada kadınlar daha ön sıralarda yer alıyor. Buradan belki Dünya Ekonomik Forumu’nun pozitif alanlarına da odaklanmak gerekirse yönetim kurulunda kadın konusunda Türkiye, hemen Norveç’in altında üst sıralarda yer alıyor. Bu pozitif unsurlardan bir tanesi. Ancak bunu içeriğine bakmak lazım. Türkiye’de aile şirketleri var, profesyoneller var. Son yıllarda yönetim kurullarında kadın konusunda çok ciddi çalışmalar var ama sadece yüzde 1’lik bir artış yaratmışız. Eğitimli ve işgücünde olan kadınların daha yukarıya çıkmasında da sıkıntılar var. Çok güçlü çalışmalar yapan kurumlarımız var ama istenen noktada değiliz, demek ki çok içselleştirilmedi bu konu yönetim kadrolarında.
KARAR VERİCİLER YETENEĞE OLANAK TANIMALI
“Bu hafta Ekonomist 50 CEO’yu açıkladı. Hepsini kutluyorum, bir çok kadın yöneticimizin ismi var. Ama 50 yeterli mi tabiki daha fazla sayıları arzu ediyoruz. Karar mekanizmalarında kadın olduğu sürece, orta kademeden gelen kadınların da hem rol modellerini görerek hem karar mekanizmasında daha sağlıklı karar verebilecek, kendi hemcinsleri konusunda yetenek odaklı karar verebilecek daha çok kadına ihtiyacımız var. Kadın veya erkek tüm karar vericiler, kalıpların dışına çıkarak yeteneği temel alırlarsa kararlarında, kadın sayısı zaten otomatikman daha üst seviyelere çıkacaktır. Temel olan kadın erkek ayrımı yapmadan yeteneğe olanak tanımak diye düşünüyorum.”
POZİTİF ENERJİYE İNANIYORUM
“Çalışmak başarıda temel, önemli bir faktör. Öğrencilik yaşamımda da, iş hayatımda da yaptığım her görevi içselliştirerek, severek yaptım. Ben yaşanan dönemin bu okul hayatıysa, işte terfi etmeden önce alt kademelerde bunu hep yaptım, severek isteyerek yaptım. Zamanı doğru koyduğunuzda çalışkan diye tanımlanıyorsunuz. Tabiki pozitif enerjiye inanan bir insanım. Kadın konusunda da negatifleri çok realistik olarak altını çizmeleyiz ama pozitif taraflara odaklanarak zorlukları aşabiliriz. Ben de kariyerimde zorluk hikayesi çıkarabilirim ama pozitif taraflara bakıp, negatifleri o şekilde aşmışımdır. Yoksa herkesin kariyerinde engelleyici bir sürü unsur da var. Çalıştığınız kurum da çok önemli. Kurumsallaşmayı başarmış kurumlarımızda kadın konusunda çok ciddi bir algı ve projeler var ama bunu içselleştirmemiş bir çok kurum da var.
POZİTİF ENERJİYE İNANIYORUM
“Çalışmak başarıda temel, önemli bir faktör. Öğrencilik yaşamımda da, iş hayatımda da yaptığım her görevi içselliştirerek, severek yaptım. Ben yaşanan dönemin bu okul hayatıysa, işte terfi etmeden önce alt kademelerde bunu hep yaptım, severek isteyerek yaptım. Zamanı doğru koyduğunuzda çalışkan diye tanımlanıyorsunuz. Tabiki pozitif enerjiye inanan bir insanım. Kadın konusunda da negatifleri çok realistik olarak altını çizmeleyiz ama pozitif taraflara odaklanarak zorlukları aşabiliriz. Ben de kariyerimde zorluk hikayesi çıkarabilirim ama pozitif taraflara bakıp, negatifleri o şekilde aşmışımdır. Yoksa herkesin kariyerinde engelleyici bir sürü unsur da var. Çalıştığınız kurum da çok önemli. Kurumsallaşmayı başarmış kurumlarımızda kadın konusunda çok ciddi bir algı ve projeler var ama bunu içselleştirmemiş bir çok kurum da var.
KREŞLERİN YAYGINLAŞTIRILMASINI ÖNEMSİYORUZ
Kreş konusudaki projemizden de bahsetmek isterim. 2016’da TÜSİAD, AÇEV ve PwC ile birlikte iş aile yaşamı uyumlaştırma politikalarında kreşlerin yaygınlaştırılmasını önemsiyoruz. Biliyorsunuz 64.Hükümetin kreşlerin yaygınlaştırılması ve kolaylaştırılması konusunda reform paketinde bir madde var. Bunun içini hızla doldurmalıyız. Hedef koymuyoruz, bunun kolaylaştırılması için olacak politikalar. Son Ankara ziyaretimizde bakanlarımıza bir yemek çeki gibi acaba bir kreş çeki olabilir mi diye projemizin ön çalışmalarından bahsettik. Hem yaygınlaştırmak hem de kreş sektörünü geliştirmek açısından önemli bir tedbir olabilir diye düşünüyoruz. 2016’da çalışmalarımızı bu alanda yoğunlaştırmayı planlıyoruz. Özellikle davet etmek istiyorum; TÜSİAD olarak yaptığımız çalışmalarda kurumlarda örnek alabileceği sitemizde çok değerli çalışmalar var.Bunlar herkese açıktır. Bizi sosyal medyadan takip edebilirler, hangi alanda destek istiyorlarsa destek vermeye hazırız.