Liv Hospital'dan yapılan açıklamada, "18 Ekim 2017 tarihinde ani gelişen masif akciğer embolisi tanısıyla hastanemize gelen ve yoğun bakımda tedavi altına alınan Sayın Manolya Onur'un beyin ölümü gerçekleşmiştir." denildi.

 1975 Türkiye İkinci Güzeli Manolya Onur yılın büyük bir bölümünü geçirdiği Phuket'ten İstanbul'daki evine gelmişti. Onur, 19 Ekim günü akşamüstü evinde göğsünü tutup yere yığıldı. Eski eşi Haydarabad Nizamı Mükerrem Bereket Şah'tan olan kızı tarafından apar topar hastaneye kaldırıldı. Hastanede yapılan tetkikler sonunda, akciğere kan taşıyan büyük damarlardan birinin pıhtıyla tıkanmış olduğu anlaşıldı, yoğun bakıma alındı.

MANOLYA ONUR KİMDİR?

1975 Türkiye İkinci Güzeli Manolya Onur, 1955 yılında doğdu. Son Osmanlı halifesi Abdülmecid’in torunu Haydarabad Nizamı Mukarram Bereket Şah (84) ile 1990’da evlenip, 1994’te boşandı. Bu evlilikten Prenses Nilüfer Jah (Şah) (25) doğdu. Manolya Onur bir dönem eski eşinden 5 milyon dolar tazminat kazandığı haberleriyle de gündeme gelmişti.

Ancak bu tazminatın tamamını alamayan Manolya Onur, eski eşinin şu andaki eşi Esra Birgen’i suçlamıştı.

Onur, "O kendini prenses zanneden kadından çatır çatır her şeyi alacağım. Benim kızımdan babasını gizlediler. Kızım 7 yıl boyunca babasını aradı. En sonunda geçen ay Suadiye'de bir apartman dairesinde makineye bağlı olarak bulduk. 40 yıl önce eski eşimden boşanan Esra Birgen’den kızımın hakkını alacağım. Esra Birgen kocamı ve kızımın babasını bir apartman dairesinde bakıcılara bırakmış, ama kendisi yok. Kendisi dünyayı geziyor" dedi.

Şok suçlamalarda bulunan Manolya Onur, "Kızımın babası yaşadığı halde babasını gizlediler kızımdan. 7 yıl boyunca kızım neler çekti ve pikolojisi bozuldu. Çünkü bu kadın menfaat peşinde ve bu kadın kızıma bırakılan bütün mirası vakıf olarak kendi çocuklarının üstüne yapmış. Eşimden imza alırız diye korkuyor. O yüzden bizden gizliyorlar. Sarayın bir tanesini otel yaptı, bir tanesini halka açtı diye çok büyük hava yaptı. O kadın 80 yaşına gelmiş ve hala kendini prenses zannediyor. Beni ikinci sınıfa düşürdü çünkü o her şeyi yapan kadın oldu. Eşimin parasıyla, kızımın parasıyla beni ezmeye çalışıyor ve lüks hayat yaşıyor. Bütün sarayları talan etti. Bütün eşimin malını talan etti. Biz mutluyuz ama o kadın mutsuz bir kadın olarak ölecek. Sürekli ben 'Türk prensesiyim' diye kendini yurt dışında gazetelere yazdırıyor. Yahu be kadın sen paranın içinde yüzüyorsun zaten kızımın rızkını çalıyorsun. Çatır çatır alacağım hepsini. Gerekirse devlete bağışlayacağım. Gerekirse eğitim kurumlarına bağışlayacağım ama onda hepsini alacağım" demişti.