Tezmaksan Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu, ilkokuldan sonra 1 yıl ara verdiği eğitimine öğretmeni sayesinde devam edebildi. Üniversiteyi bitirdi, iş hayatına atıldı, erkeklerin egemenliğindeki makine sektöründe 10 yıl izin bile yapmadan çalıştı. Öyle başarılı oldu ki, şirketin yönetim kurulu üyesi oldu. Şimdi ailesiyle birlikte şirketleri için omuz omuza çalışıyor.

Bir kız okursa neler başarır merak ediyorsanız Türkiye'deki başarılı iş kadınlarından biri olan Fatma Aydoğdu ile tanışmanızın vakti gelmiş demektir.

FATMA AYDOĞDU KİMDİR?

Sizi yakından tanıyabilir miyiz, nasıl bir ailede büyüdünüz?

1964 Koyulhisar / Sivas doğumluyum. Ataerkil bir ailede büyüdüm. Çocukluğum Koyulhisar-İstanbul -Koyulhisar ve tekrar İstanbul olarak devam etti. Kültür farklılıklarını çok yakınen yaşadım. Sosyal olarak değişimleri yaşadım ve derin izler bırakmadı diyemem. Yine de pes etmeden başaracağıma inanarak yoluma devam ettim. Çok kolay olduğunu söyleyemem. Hayat bir sınav ve sizde bu sınavı verip veremeyeceğinize karar vermek zorundasınız. Ve ben de Fatma bu sınavları vermek zorundasın başarmak zorundasın dedim ve adımlarımı atarak yoluma devam ettim ve halen ediyorum...

Fatma Aydoğdu çocukluğunuzda sizi en çok etkileyen olay neydi?

Okumayı çok seviyordum ve ilkokulu bitirdiğimde eğitim hayatıma devam edemeyeceğimi öğrendiğimde çok üzüldüğümü hala hatırlıyorum.. Azimle başarmayı ilk bu olay ile öğrendim diyebilirim.


Okula neden gidemediniz?

İlkokul'dan başarı ile mezun olduğum da okula devam etmek konusunda babamla anlaşmazlık yaşasak da sonunda onu ikna ederek okumaya devam ettim.

Ümidimi hiç kaybetmedim mücadele etmeye devam ettiğimi hatırlıyorum. Bu algının yıkılması gerekiyordu. O dönemler Sivas Koyulhisar ilçesindeydik 

henüz İstanbul'a taşınmamıştık. Boş duramazdım, bir yıl Kuran Kursuna yazıldım ve kursun en minyon en küçüğü olarak başarı ile tamamladım. Yeni 

öğretim yılı başlayacağı yaz ilkokul öğretmenim ve halamın oğlu Memduh Uz'un (Sonrasında ortağımız ve 17 yıl birlikte çalışma fırsatım oldu) babamı

ikna etmesi sonucu bir yıl ara verdiğim öğretim hayatına başlamış oldum dünyalar benim olmuştu... Bu güne kadar geldiğim her noktada herkesten çok

çalışarak geldiğimi söylemeliyim. Hala aynı şevkle ve hazla çalışmaya devam ediyorum. Geldiğim noktada kendimle gurur duyuyorum hakederek

geldiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Yaşadığım bu olay bana pes etmemeyi öğretti. Eğitimime devam ettim ve iktisat fakültesinden mezun oldum.

Halen İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü 2.sınıf öğrencisiyim.

Başarıları ile gurur duyduğum güzeller güzeli bir kızım var adı Buse, İTÜ Jeofizik Mühendisliği son sınıfta eğitimine devam ediyor.

 


Fotoğraf Altı/ Fatma Aydoğdu, kızı Buse ile.. 

10 YIL İZİN YAPMADAN ÇALIŞTIM

Fatma Aydoğdu siz başarılı bir iş kadınısınız, merak ediyorum şimdi bulunduğunuz noktaya gelene kadar yıllara göre, hangi şirketlerde hangi görevlerde bulundunuz?

1987 yılında Türkiye'de ilk testere imalatını yapan babamın da o dönemler ortağı olduğu ve kurucu başkanı olduğu Uzay Makina Takım tezgahları 

sektöründe iş hayatına atıldım. Mutfağından başladığım işte bulunduğum noktaya çok, çok ama çok çalışarak geldim. Bunun özellikle altını çizmek

istiyorum. Öyle bir çalışma ki 10 yıl izin kullanmadan çalıştığım dönemler oldu. Doğrumu bugün doğru olmadığını biliyorum. O günkü şartlarda böyle

olmak zorunda idi. Kolay değil. Şirketler ve insanlar belirli noktalara geliyorlar ama nasıl çalışarak, emek vererek tırnakları ile.

Mali İşler Müdürlüğü, CFO  olarak 2001 yılına kadar devam etti. 1998 yılında ortaklığımız sona erdiğinde aileden gelen teklif ile Tezmaksan Makina

Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim  Kurulu Üyesi ve Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak çalışma hayatım halen devam ediyor. İkinci kuşak

olarak farklılık yaratmak ve  sürdürülebilirliği sağlamak üzere 2005 yılından itibaren kurumsallaşma çalışmalarına başladık. Danışmanlık hizmeti alarak

uzun süre birlikte yol aldık.

 
 

Şirketiniz hakkında bilgi verirmisiniz, neler yapıyorsunuz, yeni gelişmeler var mı?

Tezmaksan Makina Türk sanayine hizmet veren bir kurum. Sürekli gelişen, kendini yenileyen, güncelleyen bir şirket olması için bütün ekip var gücümüz

ile çalışıyoruz. Bayrampaşa’da 200 m2’lik bir depoda 2 kişi ile başladığımız yolculuğumuz, bugün 50,000 m2’lik kapalı alanda 130 kişi ile devam

etmektedir. Kuruluşumuzdan itibaren devamlı olarak Türk Sanayisine daha iyi nasıl hizmet verebiliriz anlayışı ile ilk günkü heyecanımız ile çalışmaya

devam ediyoruz. Türkiye’nin lokomotifi olan otomotiv, otomotiv yan sanayi, beyaz eşya, havacılık ve savunma sanayisi, kalıpçılık başta olmak üzere

birçok sektöre teknolojik makineler ve hizmet satıyoruz.

“Makine yapan makine” olarak adlandırılan tezgahlarımız 7 gün 24 saat çalıştıkları için, kaliteli  makinenin yanı sıra müşterilerimizin arıza durumlarında

gerekli müdahaleleri yapabilmeleri için yeteri kadar eğitimli teknik elemanımız ve yedek parça stoklarımız da bizim için önem arz etmektedir. Her yıl

yurtdışı tedarikçi firmalarımızdan gelişen teknolojileri yakın olarak takip etmekte, servis becerilerimizi geliştirmeye özen göstermekteyiz. Üretim

yapmakta olan başka bir aile firmasında kariyerime devam ederken, büyüyen ve gelişen Tezmaksan’ın yapısı içerisinde bana ihtiyaçları olduğu

düşünülerek 2001 yılında Şirketimize katılım sağladım. Genel Müdürümüz Hakan Aydoğdu ve diğer iki kardeşim ile birlikte çalışıyoruz. Genel

Müdürümüz Hakan Aydoğdu ileri görüşlü ve teknoloji ve insana yatırım yapmanın önemini bizlere her daim vurgular ve kurumşallaşmak adına

çalışmalarda yeni fikirler geliştirir, hep birlikte uygularız.


 
 

EFQM AVRUPA MÜKEMMELİYET BELGESİNDE 3 YILDIZ KAZANDIK,

BİLGİ GÜVENLİĞİ SERTİFİKASI ALDIK

2015 yılı nasıl bir yıl oldu sizin için?

2015 yılı içerisinde sektörde farklılık yaratmak adına; Kalder tarafından değerlendirme sonucu EFQM Avrupa Mükemmelliyet Belgesinde 3 yıldız almayı

hak kazandık. Birçok kurum ile birlikte yönetim kurulu başkanımızın sahne alarak ödülü alması bizleri gururlandırdı. İSO 9001 belgesinin yanında bu yıl

Big Data önem kazanacak ve bilgi günümüz açısından en değerli varlık bu varlığı korumak adına 27001 Bilgi güvenliği sertifikasını almaya hak

kazandığımızı gururla belirtmek isterim.

Aynı zamanda paydaşlarımız için neler yapabiliriz? Bunu sorgulamaya başladığımızda uzun süredir gündemimizde olan eğitim konusunu ele aldık ve

Tezmaksan Akademi eğitimlere başladı. Meslek lisesi ve teknik üniversite öğrencilerine eğitimler vermekteyiz. Amacımız sektörde ciddi sorun olan ara

eleman konusunu çözmek bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. CNC El kitabı ilk 10.000.adet olarak baskı yapıldı. Ücretsiz olarak dağıtım

yapıyoruz. Bizi mutlu eden çok talep görmesi ve birçok lise ve üniversite öğrencileri tarafından talep görüyor

olması.

Proje amacına ulaştığı için çok mutluyuz. 2.baskı çıktı.


 

FATMA AYDOĞDU HAYATININ DÖNÜM NOKTASI

2009 YILINDA YENİDEN DOĞDUM

Hayatınızın dönüm noktası hangi olay ve olaylardı sizi nasıl etkiledi?

Aslında benim hayatımda çok dönüm noktası var; birincisi ilkokul sonrası eğitime arar vermem, ikincisi ise lise sonrası üniversite hayatıydı. Üçüncüsü

ise iş hayatına başlamam ve en önemli dönüm noktası ise ''ANNE'' olmaktı. Ama en önemlisinden bahsedeyim. Hayat bir sınav ve sınavlardan

geçiyorsunuz. Hayatımın en önemli sınavını sağlık ile verdim diyebilirim. O andan itibaren hayatınızı sorgulamaya, ben ne yapıyorum, nereye gidiyorum,

ne için, kim için çalışıyorum, hayatımın odak noktası nedir gibi sorgulamalar yapmaya başlıyorsunuz... Bu anlamda 2009 yılından itibaren yeniden

doğdum diyebilirim...

Hayata bakış açınız değiştiğinde, geçmiş ve gelecekte değil anda yaşadığınızda, sevginizi doğa, insan, iş, hayat vb. kısaca

herşeye tam olarak verdiğinizde yani İNSAN olmayı başardığınızda hayat bir başka akmaya başlıyor.

SON NEFESİME KADAR İYİLİK TOHUMLARI EKECEĞİM

Kendinizi bir iş kadını olarak nasıl tarif edersiniz?

Azimli, kararlı, disiplinli, sevgi dolu, hayatı seven, benim için en önemli kriter İNSAN olmayı başarmak, bunu başarabilirsek inanın herşeyi başarmış

olacağız. Son nefesime kadar iyilik tohumlarını ekmeye devam edeceğim, sabırlı ve planlı biriyim.

Günde kaç saat çalışıyorsunuz, bir iş gününüzde neler yapıyorsunuz, işinizi seviyor musunuz, mutlu musunuz?

Günde en az 7-8 saat çalışıyorum. İşimi çok seviyorum başarının anahtarı aslında ''sevmek'' değilmidir? Bu yalnız iş için geçerli kavram değildir. Her

kapıyı açan aslında sevgidir.

DEĞİŞİME AÇIK OLMAYI VE SABIRLI OLMAYI ÖĞRENDİM

İş hayatında çıkardığınız en önemli dersler nelerdi?

29 yıllık iş hayatımda değişime açık olmayı, sorumluluğu paylaşmayı, beklemeyi (çok önemli herkes sizinle aynı hızda olmayabiliyor), sabırlı olmayı

öğrendim. Babam ile 2001 yılında ilk çalışmaya başladığımda söylediği sözü unutamam; “Kızım insan ile çalıştığın yerde bir gözün görmeyecek, bir

kulağın duymayacak'' demişti. O an ne demek istediğini tam anlayamamak ile birlikte ilerleyen süreçte yaşadıkça anlıyorsunuz.

BAŞARILI BİR İŞ KADINI NASIL OLUNUR?

KADIN OLMAK KARİYERDE BÜYÜK ENGEL,

ÇOK ÇALIŞMAK GEREK

Kariyer yaparken karşınıza çıkan en önemli engeller nelerdi, nasıl aştınız ya da aşamadınız?

Aslında kadın olmanın kariyerinizde büyük engel olduğu görüşünde olmama rağmen çok çalışarak aradaki farkı kapatmak gerekiyor. Benim en çok

önem verdiğim kararlı, dürüst olmak ve çok çalışmak. Ataerkil bir aileden geliyoruz dolayısı ile yetenekleriniz ne kadar olsa da geri planda kalmak

zorunda hissedibiliyorsunuz zaman zaman, bir adım öne geçemiyorsunuz maalesef. Mutfak tarafında olmak zorunda kalıyorsunuz. Dengeler önemli.

Önemli olan nerede olduğunuz veya nerede durduğunuz değil, bütünün içerisinde ne gibi misyonlar üstlendiğiniz. Bu bilinç ile hareket etmek önemli. Su

akar yolunu bulur. Yeterki siz samimi olun.

İŞ DIŞINDA ZAMANIMI SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE AYIRIYORUM

Fatma Aydoğdu Hanım, iş hayatı dışında hafta içi- hafta sonu kendiniz için neler yapıyorsunuz?

Aslına bakarsanız kedime çok zaman ayırdığımı söyleyemem. Kuaföre gitmeye zamanım yok ayda bir gidebiliyorum beyazlayan saçları kapatmak

üzere. Kuru cilde sahibim dolayısı ile doğal beslenmeye, düzenli uyumaya dikkat ediyorum. Argan yağı ve nemlendirici dışında ürün kullanmıyorum.

Yürüyüş ve kayak yapmayı seviyorum, yelken dersleri alıyorum. Denizi çok seviyorum. Aileme sık sık zaman ayırmaya çalışıyorum. Kalan zamanımı

kızım ile verimli zaman geçirmek üzere kullanıyorum. Köpeğimiz var adı Rex. Onu çok seviyorum. İnsandan daha çok insan olduğunu düşünüyorum.

Kitap okumayı çok seviyorum. En son değer verdiğim sevgili arkadaşım Fery'nin hediye ettiği Ahmet Durul'un “Kovadaki Su” kitabını okudum. Yoğun bir

tempoda çalışıyorum işimi seviyorum en geç saat 09.30'da işimin başında olmaya özen gösteririm. Akşam 17.30'a kadar işimle meşgul olurum. Kızım

İTÜ'de ve çok yoğun ders programı var. Bu nedenle kalan zamanımın çoğunu sosyal sorumluluk projelerinde kullanıyorum diyebilirim.



 
 

14 YILDIR BÖBREK VAKFI MÜTEVELLİ HEYET ÜYESİYİM

Sosyal sorumluluk adına yaptığınız çalışmalar neler?

Sosyal sorumluluk adına birçok etkinlik yapıyorum...İş dışında kalan zamanımın çoğunu sosyal sorumluluk projelerinde kullanıyorum diyebilirim..

Böbrek Vakfı’nda 14 yıldır Sosyal Komite ve Mütevelli Heyet Üyesiyim. Birçok alanda sosyal faaliyetler düzenliyoruz. Bizzat proje olarak yürüttüğüm

işlerden örnek vermek gerekirse 2015 yılında Böbrek Vakfı 30. Yıl kutlaması kapsamında Antakya Medeniyetler Korosu ve Sarıyer Belediyesi’nin

katkıları ile çok güzel bir projeye imza attık.

Sosyal faaliyetleri yaparken sanatı ve sanatçıyı da desteklemek istiyoruz. Her yıl mutlaka tiyatrolar ile organizasyonlar yapıyoruz. Behzat Uygur ve ekibi

“Marko Paşa” adlı oyunu Böbrek Vakfı yararına sahnelediler ve büyük beğeni kazandı. Çocuklar ve eğitim benim vazgeçilmezim. Down sendromlu

çocuklar yararına Mehmet Köymen ile defile düzenleyerek amacına ulaşan çok güzel bir sosyal sorumluluk projesine imza attık. Projede gönüllü birkaç

arkadaşımız ile birlikte yer aldık. Benim için ikinci büyük kazancım ise Fery Elhades hanımın dostluğunu kazanmış olmak.


 
 

YARDIMSEVERLER DERNEĞİNİN DE GÖNÜLLÜSÜYÜM

88 yıldır var olan Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkiye Yardımseverler Derneği, bir gönüllüler ordusu ile çalışan öğrencilere burs, anaokullarına yardım,

hastanelere cihaz gibi faaliyetler gösteriyor ve Türkiye genelini baz alarak çalışıyorlar. Ben de bu dernek projelerine destek olmaya çalışıyorum yine

eğitime destek yapılan kütüphanelere İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali Bey'in destekleri ile kütüphaneler oluşturlmasına yardımcı oluyoruz.


 

SİVASLILARA HİZMET İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Sivas Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesiyim ve Sivas Valisi’ne bağlı bu yıl 2. Kuşak yönetimine geçen bir vakıf, bu yıl da sürpriz projelere adım atacak.

Sivas İşadamları Derneği toplantılarına davet ederek kadınların da dernek faaliyetleri arasında iş kimliği ile yer alması gerektiğini belirtti ve bu konuyla

ilgili bizlere teklif geldiğinde altı arkadaş düşünmeden kabul ettik ve çalışma komisyonu oluşturarak varolan fakat tam anlamı ile çalışmayan ''SivasKart''

projesini hayata geçirildi.

Telefonunuzun son yedi hanesi ile uygulanabilen bu sistemde önemli firmalardan hiçbir aidat, ücret ödemeden indirimli alışveriş yapabiliyorsunuz. Yüzde

15 ile 20 arasında değişen indirim seçenekleri ile SivasKart, yoğun ilgi gören bir sistem oldu. Proje gelişerek kullanıcı ve firmalara katkı sağlayacağını

düşünüyoruz.


 

HER SABAH ŞÜKREDEREK GÜNE BAŞLARIM

İş kadınlarına başarılı olabilmeleri için ne tavsiye edersiniz, üç anahtar sıralar mısınız?

Başarının kaynağını kısaca özetlersek; ''Disiplin'', ''Değişim'', ''Sevgi '' ,''Saygı '' ''Hoşgörü'' ve ''Şükretmek ''olarak tanımlayabilirim. Kısaca her sabah

uyandığımız sürece ne kadar şanslı olduğumuzu düşünür ve her sabah şükrederek ve dualarımı okuyarak güne ve işime başlarım.

ERKEKLER ARTIK BİZİ DUYUYORLAR

Sizce iş hayatında kadınların daha fazla yer alabilmesi, cam tavanların-duvarların ortadan kalkması için neler yapılmalı? Erkeklere ne söylersiniz?

Aslına bakarsanız Türkiye bu konuyu geç algıladı ve geçmiş ile kıyasladığımızda son iki yılda inanılmaz değişim çalışmaları olduğunu gözlemliyoruz...

Kadınların iş hayatında daha fazla yer alması konusunda nasıl ilerleme sağlayabiliriz, nasıl katkı sağlayabiliriz sürekli toplantı, eğitim ve seminerler

düzenleniyor.

Sivas İş Adamları Derneği Başkanı İsmail Gülle bizi davet etiiğinde kendisine yazılı olarak “Burada işadamları derneği yazıyor :)) Ama bizi davet ettiniz o

zaman size derneğin isminin İş İnsanları olarak değiştirilmesini öneriyorum” dedim. En son sizinle yaptığımız radyo programında ve çeşitli platformlarda

derneğin adının değiştirileceğini dile getirmesi onur verici. Artık bizi duyuyorlar. Bu çok önemli bir nokta. Bunu görmek mutluluk verici. Mücadelem hep

bu yönde oldu. Erkekler sonuç kadınlar süreç odaklıdır. Şirketin belirli pozisyonlarında özellikle kadın çalışan olmasını tercih eder ve her zaman

desteklerim.


 

KORUYAN DEĞİL SORUMLULUK VEREN ANNE OLSUNLAR

Kadınlarımıza tavsiyem anne olmaları sebebi ile hayatta kendi ayakları üzerinde duran, sorumluluklarını alan evlat yetiştirmeleri, çocukları çok koruyan

kollayan bir anne olmak yerine sorumluluk veren, sorumluluklarını düşe kalka uygulamalarını sağlayan, diğer yanda ne zaman düşseler arkalarında

olduğunuzu hissettirerek kendine güvenen nesiller yetiştirmeleri ve her ne olursa olsun çalışma hayatından vazgeçmemeleri. Sebep ararsanız çok

bulabilirsiniz. Düzenli , planlı çalışma ile hem aile hem iş sorumluluklarının üzerinden geleceklerine inanmaları, mutlaka kısa ve uzun vadeli hedef

koymaları.

En önemlisi karar vermek. Hedefiniz ve iyi niyetiniz olduğunda hedefe ulaşmamaları mümkün değil. Lütfen ve lütfen kendilerine güvensinler, güçlerinin

farkına varsınlar ve uygulamaya başlasınlar. Her şey bir adımla başlar bunu unutmasınlar. Çocuklarımıza ve topluma ancak bu şekilde örnek olarak

varolabilir, katkı sağlayabiliriz.

 
EVLENDİKTEN SONRA İŞ HAYATINI BIRAKMASINLAR

İyi eğitimli kadınlarımızın evlendikten sonra  çalışmadıklarını gördüğümde çok üzülüyorum. Verilen bunca emeğe, alınan eğitime yazık oluyor. Alınan eğitimin evrene geri dönmesi gerekiyor. Alış-Veriş çok önemli bu bir döngü. Döngüyü bozmamalıyız. Kadınlarımıza tavsiyem evlendikten sonra çalışma hayatını bırakmamaları, iş ve aile yaşamı dengelenerek çalışma hayatı devam etmeli. İş sahipleri kadınlara daha çok yer vermeli.