Koç Topluluğu'nun Bizden Haberler Dergisi'nde,  Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç'un '34. Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı'ndaki açıklamaları yayınlandı. Koç, "Üstün teknolojiyle üretilen aşının akılcı ve adil dağılımını sağlayacak basiret ve vicdana da haiz miyiz, göreceğiz. Dünya nüfusunun sadece yüzde 13’ünü temsil eden zengin ülkelerin, önümüzdeki sene üretilecek aşıların yarısını şimdiden satın aldıkları söyleniyor. İnsanlık, sınır nedir bilmeyen bir pandemide en zayıf halka kadar güçlüyken, Dünya Sağlık Örgütü 2021 başında üçüncü dalga uyarıları yaparken, bir de aşı milliyetçiliği yüzünden küresel iyileşme ve toparlanma sürecinin gecikmeyeceğini ümid ederim.” dedi.

 

34. Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı’nın açılışını yapan Koç Holding Ömer M. Koç da yaptığı konuşmada yaşanılan olağanüstü döneme ve karşılaşılan zorluklara rağmen elde edilen başarılara dikkat çekti. 2020 yılında dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelere değinen

Ömer M. Koç, 2021’e dair öngörülerini katılımcılarla paylaştı.

FEVKALADE ZOR BİR DÖNEM

Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Türkiye’de, dünyada ve Koç Topluluğu’nda son bir yıl içinde yaşanan gelişmeleri yorumladı. “Daha evvel eşi benzeri görülmemiş fevkalâde zor bir dönemden geçildiğine” dikkat çeken Ömer M. Koç, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez bu boyutta bir salgın yaşandığını hatıırlattı ve “Pandemi nedeniyle hepimiz dünyevi kaygıları bir kenara koyduk; kendimizin ve sevdiklerimizin hayatına ilişkin korkular içindeyiz. Böylesine bilinmezliklerle dolu bir ortamda, önemli bireysel ve profesyonel kararlar almak zorunda kaldık. ‘Bu fevkalâde güç dönemi artık geride bıraktık’ diyebilmeyi çok arzu ederdim; ancak önümüzdeki senenin ikinci yarısından evvel bunun mümkün olamayacağı anlaşılıyor” dedi.

Ömer M. Koç, bu zor günlerde Türkiye’ye en iyi şekilde hizmet etme gayesiyle kenetlendiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hızla hayata geçirilen toplumsal destek projeleri, çalışanlarımıza sahip çıkışımız, iş ortaklarımıza yönelik destekler ve duyarlı iletişim çalışmalarımızla, ülkemizin salgınla mücadelesinde Topluluğumuz diğer şirket ve kuruluşlara örnek oldu. ‘Önce insan’ diyerek aldığımız sıkı önlemler sayesinde ticari faaliyetlerimizle değer yaratmayı da sürdürebildik. Yaşanılan bunca zorluğa rağmen, 2020 senesi Topluluğumuz açısından gâyet başarılı geçmiştir.”

YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİK İŞ BİRLİĞİNİ YIPRATTI

Akbank'ta Evden Çalışma Kalıcı Oluyor Akbank'ta Evden Çalışma Kalıcı Oluyor

Aşıların akılcı ve âdil şekilde dağıtımı yılın son haftalarında dünyadaki aşı çalışmalarına dair gelen olumlu haberlerin herkesi umutlandırdığına dikkat çeken Ömer M. Koç, insanlığın sarılacağı en sağlam ipin bilimin rehberliği olduğunun açıkça görüldüğünün altını çizerek şunları söyledi: “Aşıların rekor sayılacak bir hızla geliştirilebilmesi, bilim insanlarının sınırlar ötesi yardımlaşmasıyla mümkün olabildi. Her alandaki ortak tehditlerle mücadele edebilmek için, son yıllarda yükselen milliyetçilik dalgalarıyla kurumsal mekanizmaları iyice yıpranan küresel iş birliğini bir an evvel daha güçlü bir şekilde ihyâ etmek gerekiyor. Almanya’ya göç etmiş iki Türk bilim insanının, bilimsel yetkinlikleri sayesinde ilerleyip ABD merkezli çokuluslu bir şirketle iş birliği yaparak geliştirdikleri aşının hikâyesi, ilhâm verici olduğu kadar, insanı odağına alan bir küreselleşmenin daha iyi bir geleceğe hizmet edebileceğinin de ispâtıdır.”

AŞI MİLLİYETÇİLİĞİ

Yine de gelişmelerin temkinli bir iyimserlikle karşılanması gerektiğini belirterek, şöyle dedi: “İnsan, şifreli moleküllerle hücreleri adeta programlayarak antikor üretmelerini başaracak kadar zeki bir canlı... Peki, bu üstün teknolojiyle üretilen aşının akılcı ve adil dağılımını sağlayacak basiret ve vicdana da haiz miyiz, göreceğiz. Dünya nüfusunun sadece yüzde 13’ünü temsil eden zengin ülkelerin, önümüzdeki sene üretilecek aşıların yarısını şimdiden satın aldıkları söyleniyor. İnsanlık, sınır nedir bilmeyen bir pandemide en zayıf halka kadar güçlüyken, Dünya Sağlık Örgütü 2021 başında üçüncü dalga uyarıları yaparken, bir de aşı milliyetçiliği yüzünden küresel iyileşme ve toparlanma sürecinin gecikmeyeceğini ümid ederim.”

BIDEN'İN ÖNCELİĞİ AB İLE İLİŞKİLER

ABD ve AB’deki olası gelişmeler Dünyadaki siyasi gelişmelere dair geniş bir değerlendirme yapan Ömer M. Koç, analizine ABD’de başkanlık seçimlerinin sonuçlarına değinerek başladı. Görevi Donald Trump’tan devralacak olan Joe Biden’ı yoğun bir gündemin beklediğini belirterek Biden’ın ABD'nin küresel liderliğini, en azından kaybolan yumuşak gücünü yeniden tesis etmeye çalışacağına ve önceliği Trump’ın neredeyse hasım ilan ettiği Avrupa Birliği’yle ilişkilerin tamirine vereceğine dikkat çekti.

“Küresel gündemin belirlenmesinde en önemli rolü oynayan ABD ve AB’nin, iklim değişikliği gibi konularda artık benzer pozisyonları savunması bekleniyor” diyen Ömer M. Koç, AB’nin Yeşil Mutabakat hedeflerinin öneminin altını çizdi ve sözlerine söyle devam etti:

“Bu konu, pek çok sektörde iş modellerini kökten değiştirebilecek risk ve fırsatlarla karşımıza çıkacak. Gerekli dönüşümü hızla sağlayabilenler rekabette önemli avantajlar yakalayacak.” İkinci koronovirüs dalgasıyla yeniden evlere kapanan Avrupa’da yılın son çeyreğinde ciddi bir ekonomik daralma öngörüldüğünü kaydederek, “Avrupa Merkez Bankası, tahvil alım programı vasıtasıyla piyasalara pompalayacağı fon miktarını geçtiğimiz günlerde 500 milyar euro artırarak 1,8 trilyona yükseltti ve program süresini de Mart 2022’ye kadar 9 ay uzattı. Bankanın sadece bu yıl euro bölgesi ekonomilerine sağladığı destek toplamda 3 trilyona ulaşmış oldu. Bu sıkıntılı dönemde, AB Komisyonu’nun gayretleriyle şekillenen 750 milyar euroluk teşvik paketinin finansmanında ‘yeşil tahvillerin’ de kullanılacak olması, söz konusu yenilikçi borçlanma araçlarının küresel piyasalardaki likiditesi açısından önemli bir gelişmedir. Daha da önemlisi, AB ülkeleri tarihte ilk defa mali transferler için ortak borçlanma yoluna gidiyorlar” dedi.

PEKİN MEYDAN OKUYOR

Çin-ABD ilişkilerinde son tablo Geçen sene ticaret savaşları, bu sene başında ise pandemi nedeniyle yine gündemin odağında olan Çin’in pandemi sürecinde tüm büyük ekonomiler içinde en az sarsılan ülke olduğunu hatırlatan Ömer M. Koç, yeni Amerikan yönetiminin Çin’i sistemik düşman değil, rakip diye adlandıracağını düşündüğünü belirtti.

Koç, daha sonra şu değerlendirmeleri yaptı: “Çin’in altın karşılığı yuan ile ödeme yapmayı taahhüt etmesi ve kripto para konusunda attığı hızlı adımlar, hem doların rezerv para hâkimiyetini hem de ABD’nin SWIFT mekanızması üzerinden tesis ettiği yaptırım gücünü sarsabilir. Bu, zamanında Sovyetlerin denemeye bile cüret edemediği bir tavır.”

“Kasım ayında 15 Pasifik ülkesinin imzaladığı dünyanın en büyük serbest ticaret anlaşması, Çin, Japonya ve Güney Kore’yi ilk kez bir araya getiriyor. Tedarik zincirlerini kuvvetlendirmeyi ve yeni e-ticaret kuralları oluşturmayı hedefleyen anlaşma, küresel ekonominin yüzde 30’unu kapsıyor“ diyen Ömer M. Koç, bu anlaşmanın Çin’i yeni teknoloji standartları konusunda ön plana çıkaracağını söyledi. Pekin’in dünyayı hem finansal, hem teknolojik olarak iki kutba ayırabilecek bir meydan okuma içinde olduğuna dikkat çeken Ömer M. Koç, küresel güç mücadelesinin temelinin ekonomik paylaşım olduğunu, ancak büyük savaşların ekonomik sebeplerden çıktığının söylenemeyeceğini hatırlatarak "Ne Birinci, ne de İkinci Dünya Savaşları, iktisadi sebeplerden dolayı patlak verdi" dedi.

Ömer M. Koç, daha sonra Ortadoğu’daki, ülkemizi de yakından ilgilendiren gelişmeleri değerlendirdi ve ABD’nin İran’a yaptırımlarının hafifletilmesinin, Türkiye’nin bu ülkeyle olan ticareti açısından da müspet bir gelişme olacağını söyledi. Uluslararası politika ve Türkiye Dünyanın büyük ekonomilerindeki iktisadi ve siyasi gelişmeleri değerlendirdikten sonra Ömer M. Koç, Türkiye’nin uluslararası alandaki konumu ve stratejisine dair analizler yaptı. Rusya ile siyasi ilişkilerimizde belirsizliğin hâkim olmaya devam edecek gibi göründüğünü, Avrupa ile de Suriye politikası nedeniyle siyasi tansiyonun yükseldiğini belirten Ömer M. Koç, “Doğu Akdeniz’de, tarafı olmadığımız uluslararası sözleşmeler öne sürülerek ve bizimle katiyyen istişâre edilmeksizin büyük ölçüde sınırlanmak istenen egemenlik haklarımızı, donanmamız vasıtasıyla savunma durumunda kaldık. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen AB liderler zirvesinde, bu mesele nedeniyle ülkemize karşı açıklanan yeni yaptırımların çerçevesi dar tutuldu; ancak mart ayında yeni bir değerlendirme yapılacağı belirtiliyor” dedi.

EKONOMİ YÜZDE 4,4 KÜÇÜLECEK

Doğu Akdeniz’le bağlantılı olarak Libya’da tarafı olduğumuz süreç ve Azerbaycan’ın Karabağ’daki operasyonu çerçevesinde uluslarası gündeme yeni başlıkların eklendiğini hatırlatarak şöyle devam etti:

“ABD Kongresi’nde çoğu meselede uzlaşamayan siyasetçiler, son dönemde ülkemize karşı verilen önergelerde adeta tek vücut oluyorlar. Kongreden geçen savunma bütçesi yasasına eklenen ve hafta içinde CAATSA yaptırımlarının açıklanmasını da tetikleyen hüküm, bu tehlikeli ortak tutumun son manifestosudur. Alman ve Fransız dışişleri bakanlarının, The Washington Post’ta yayımlanan ve Biden’ın seçilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri makalelerinde, müstakbel başkanı Türkiye’ye karşı ortak bir çizgi belirlemeye davet ettiklerini de endişe ile müşahede ediyoruz.”

Ekonomi alanındaki gelişmeler Ömer M. Koç, daha sonra ekonomik alandaki gelişmelere dair değerlendirmelerini aktardı: “Pandeminin ilk dalgasıyla yılın ikinci çeyreğinde küresel ölçekte adeta duran ekonomik faaliyetler, hükümetlerin devreye aldığı büyük ölçekli parasal ve mali destek programlarıyla haziran ayından itibaren hızla toparlandı. Ancak, son dönemde ikinci dalgayla birlikte tekrar sekteye uğrayan küresel ekonomi, IMF tahminlerine göre sene sonunda yüzde 4,4 küçülecek” diyen Koç, Türkiye ekonomisinde de seyrin benzer olduğunu belirterek şunları söyledi: “İkinci çeyrekteki %9,9’luk sert daralmanın ardından, kamu bankalarının düşük faizli kredilerinin yarattığı iç talep patlamasıyla, üçüncü çeyrekte %6.7 büyüdük.”

 

Berrin Tansel ile yaptığımız video röportajı izlemek için linke tıklayın.

  

 

KAGİDER Başkanı Emine Erdem - Kadınları Güçlendiren Projeler İzlemek için BURAYA tıklayın

BUiKAD Başkanı Oya Eroğlu, Kadınları Destekleyen Projeleri Anlattı

Videoyu izlemek için BURAYA tıklayın

Zülal Koç - TOBB Diyarbakır Kadın Girişimciler Kurulu olarak yaptıkları çalışmaları ve kadın girişimcilerin sorunlarını anlattı.

Videoyu izlemek için BURAYA tıklayın

Youtube kanalımıza abone olmayı unutmayın. Abone olduktan sonra abone olundu yazısının yanındaki çan işaretine dokunmayı unutmayın.

Gülseren Açar ile Özel Röportaj

Antalya İş Kadınları Derneği Başkanı Gülseren Açar, derneğin kuruluş amacını ve yaptıkları çalışmaları İşte Kadınlar'a anlattı. İş dünyasında kadınların karşılaştığı sorunları da dile getiren Gülseren Açar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için neler yapılması gerektiğini de anlattı. VİDEOYU İZLEMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN 

Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Meral Özdemir, İşte Kadınlar'ın sorularını yanıtlayarak DOGÜNKAD'ın cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gerçekleştirdiği projeleri anlattı. Videoyu izlemek için BURAYA tıklayın 

Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sema Karaoğlu İşte Kadınlar'a derneğin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgiler vererek çalışan kadınların ve girişimci kadınların yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini anlattı. İZLEMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN

Girişimci İş Kadınları Derneği YK Başkanı Ayferi Tuğcu - Projeler - Girişimci Kadın Sorunları Videoyu izlemek için BURAYA tıklayın 

PWN İstanbul(Profesyonel İş Kadınları Derneği)Yönetim Kurulu Başkanı Aylin Olsun - Projeler - İş Kadını Sorunlarını anlattı.. Videoyu izlemek için BURAYA tıklayın

 Hande Yaşargil - Yönetim Kurulunda Kadın Derneği - Sertifika Programı - İş Kadını Sorunları

Videoyu izlemek için BURAYA tıklayın 

Editör: TE Bilisim