Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Alvimedica Kurucusu başarılı iş kadını Leyla Alaton, Sabah gazetesinde Tuba Kalçık'ın sorularını yanıtladı. 

Leyla Alaton, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı feminist bulduğunuzu söylemiştiniz. Bu açıklamanız çok konuşulmuştu..." sorusunu şöyle yanıtladı;

"Evet, Cumhurbaşkanımız'ı son derece feminist buluyorum. Bunu çevresindeki kadınlara bakarak da görebilirsiniz.

Eşi Emine Hanım; son derece güçlü, ne istediğini bilen, kararlı bir rol model kadınlarımız için. Kızları da öyle... Hepsi çok iyi eğitimli, güçlü, çalışan ve üreten kadınlar.

Baba olarak böyle güçlü kadınlar yetiştirmiş olması bile, bu sözümü doğruluyor.

Erdoğan'ın çevresine bakınca da görüyorsunuz; danışman kadrosunda çok değerli, bilgili kadınlar yer alıyor. Hem ailesindeki, hem danışman kadrosundaki kadınların sözlerine bu kadar değer veren biri nasıl başka türlü olabilir ki! Yine tekrarlıyorum;

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son derece feminist olduğunu düşünüyorum."

ERDOĞAN KADINA DEĞER VEREN BİR LİDER

Erdoğan'ın "Kadın ve erkek farklıdır" açıklamasının, bazıları tarafından çarpıtıldığını ifade eden Alaton "Kadın ve erkek yaratılış olarak farklıdır tabii ki. Farklı olduğumuz için zaten birbirimizi tamamlıyoruz. Bu yüzden Erdoğan'ın bu sözüne katılıyorum. Erdoğan, kadına çok değer veren bir lider. Haklar açısından, kadın ve erkeğin eşitliğini savunuyor; bu çok önemli. Külliye'deki kadrolara bakınca bile görebilirsiniz bunu. Külliye'deki kadrolarda, erkekler kadar kadınlar da görev alıyor. Böyle eğitimli, güçlü kadınları Külliye'de görmek beni mutlu ediyor açıkçası."

 

TÜRK KADINI UYANMAYA YENİ BAŞLADI

Leyla Alaton, "Türk kadınını nasıl tarif edersiniz?" sorusuna ise şu cevabı verdi; 
"Uyanmaya yeni başlamış çok büyük bir güç olarak görüyorum Türk kadınını. Kadınlar, bugüne kadar bastırdıkları gücü şimdi ekonomik hayata kanalize ediyor. Doğurganlıklarını, işteki doğurganlığa çevirdiler. Ülkemizin ilerlemesi için gerekli olan bu. Özellikle Anadolu'daki kadınlarımızın üretime katkısını gördükçe gelecek adına daha da umutlanıyorum. Yıllar önce konuşmacı olarak Amerika'da katıldığım bir panelde, Türk kadının ne kadar güçlü ve üretken olduğunu anlattığımda, bir dinleyici "Türkiye'de başörtülü kadınların sayısı artıyor. Bunun için ne düşünüyorsunuz?" diye sormuştu. Ben de "Başını kapatmak, beynini kapatmak anlamına gelmez. Kimsenin tercihine karışamazsın" diye cevaplamıştım. Soruyu soran kalakalmıştı! Başörtülü diye ayrımcılık yapmak insan haklarına aykırı. Neyse ki ülke olarak başörtü sorununu geride bıraktığımızı düşünüyorum.

KİMSE UMUTSUZLUĞA KAPILMASIN

İş kadını Leyla Alaton, Türk ekonomisinden beklentisini ise şöyle değerlendirdi; "Gerçekçi biriyim. Tüm dünya gibi biz de ülke olarak zor bir süreç yaşıyoruz ama bu dönem geçecek. İş yaptığım sektörlere baktığımda bile bunu rahatlıkla görebiliyorum. Zaten bu sıkıntıyı yaşamazsak iyi günlerimizin kıymetini bilemeyiz. Çok aydınlık bir geleceği var ülkemizin. Bundan hiç şüphem yok.Kimse umutsuzluğa kapılmasın.*