İdil Türkmenoğlu'nun Elma Yayınevi'nden çıkan "Pozitif Yönetim" kitabının Ekim ayında 6. baskısı yapılarak güncellenmiş haliyle okuyucuyla buluştu.

Kitabın sayfaları arasında dolaşırken bir film şeridi gibi çalıştığım şirketler geldi aklıma. Hangilerinde mutluydum? Hangilerinde mutsuz? Pozitif yaklaşımların olduğu şirketlerin sayısı yok denecek kadar azdı.  Çalışanlarına 'Günaydın' bile demeyen, asansörde gördüğünde bir selamı dahi esirgeyen yöneticiler, sürekli işten çıkarmalarla çalışanı diken üstünde tutan, şirkete bağlılığı körelten yaklaşımlar, şirket içi eğitim vermekten aciz, kurumsal iletişimi bayramlarda dağıttığı çikolata kutusuyla hallettiğini sanan, çalışanı dinlemeyen, anlamayan şirketlerin personelinin kendini değersiz hissettiğinden, kendinden soğuttuğundan haberi bile yoktu. Üstelik bunu yapanlar iletişimin en güçlü olması gereken medya şirketleriydi.

Ne acı değil mi? İdil Türkmenoğlu'nun "Pozitif Yönetim" kitabı daha ilk satırlarından itibaren işte böyle insanın çalıştığı şirketleri sorgulamasına neden oluyor. Ailemizden bile daha çok zaman harcadığımız iş yerlerinde, insanın ayaklarını geri geri götüren bu yaklaşımlar hem çalışanları mutsuz ediyor hem de şirketin verimliliğini düşürüyor. İşte İdil Türkmenoğlu, pozitif yönetim anlayışıyla iş yerlerinde keyifli ortam yaratmanın pekala da mümkün olabileceğini bize örnekleriyle gösteriyor. 

Kullanılacak pozitif dil ve yaklaşımın iş yerini eğlenceli bir hale getireceğini belirten Türkmenoğlu, eğlencenin şirketlere olan yararlarını yapılan araştırmalarla aktarıyor;" *Eğlence, enerji ve motivasyon kaynağıdır *  Daha yaratıcı olurlar *Daha az stres yaşarlar * Başkalarıya daha iyi geçinirler * Müşteriye daha iyi hizmet verirler *Daha az devamsızlık yaparlar *İş yerlerine sadık olurlar, *Daha uzun saatler yoğun olarak çalışabilirler. "
İş yaşamında ister 'baby Boomer', X, Y, ister Z kuşağından olsun, 21. yüzyılda - yetkin ve başarılı olan - herkes iş yerinde keyif arıyor" diyen İdil Türkmenoğlu, şirketteki havayı değiştirecek, ortamı yumuşatacak, çalışınların işinden zevk almasını destekleyecek olan kişilerin yine çalışanların kendisi olduğuna dikkat çekiyor ve yöneticilerin görevinin ise onlara rahatlama imkanı sağlamak olduğunu belirtiyor. 

"İşe keyif katmak çok kolay" diyen Türkmenoğlu, basit ama etkili yolları da gösteriyor. Bazılarını sıralamak gerekirse; 

- Kıyafet kurallarını, çalışma saatlerini esnetmek.

- Dinlenme odalarının yemekhanelerin çalışma masalarının düzenini çalışanlara bırakmak

- İşlerin içine oyunlar, yarışmalar katmak.

- e-posta, bülten, kapalı devre ses düzeni vb ile ortak mesajları yaymak

- Şirketler arası spor karşılaşmalarından oluşturulan takımlarla kurumu temsil etmek veya güvenlik görevlisinden genel müdürüne kadar herkesin ünvanının eşitlendiği gönüllü çalışmalarda bulunmak.

İdil Türkmenoğlu, kitabında pozitif yönetim yaklaşımı benimseyen şirketlerin uygulamalarından örneklere de yer veriyor. 

İşte bazı örnekler; 

*ABD'de Sprint Paranet adlı şirkette Eğlence Direktörü ünvanı bulunuyor. Eğlence Direktörünün görevi, bin 200 personeli bir arada tutacak yöntemler geliştirmek, onların sadaakitin artırmak.

* Ak Emeklilik: Çalışanlar hafta sonları dalış ve yelken sporlarıyla uğraşıyor. Haftada bir gün dans kurslarına katılıyor.

Boyner Mağazaları çalışanları, müzik ve kıyafetlerin seçiminden, koreografiden davetiyelerin hazırlanmasına kadar kendilerinin planladığı bir defileyi hayata geçirdi.

* Pegasus Havayolları, yeni uçaklara çalışanların yeni doğan kız çocukalarının adlarını veriyor. 

* Boyner Grubu, yöneticilere yönelik oryantasyon eğitiminde eğlenceli bilgi yarışması düzenledi.

* Amerika'da 10 yıldır, Haziran ayının son Cuma'sı "Köpeğinizi Ofise Getir Günü" olarak kutlanıyor.

* İndus Danışmanlık'da her çarşama motivasyon günü. Sırası gelen kişi, çalışma arkadaşlarına motive edici etkinlikten sorumlu. evde kurabiye yapıp getirenler, çiçek toplayıp herkesin masasına koyanlar, herkes için şiir yazıp defterlerinin arasına gizliece sıkıştıranlar olmuş. 

Kitabında pozitif psikolojinin kökenin ve neden önemli olduğunu da ayrıntılı olarak anlatan İdil Türkmenoğlu, şirketlere yönelik Jody Urquhart'dah alıntıladığı şu minik teste de yer veriyor.

TEST: Personeliniz ölümcül ciddiyet hastalığına tutulmuş olabilir mi?

1-Çalışanlarınızın sık sık kahkaha attığını ya da gülümsediğini görüyor musunuz?

2- Komik bir olay gerçekleştiğinde personeliniz unu tadını çıkarıp birlikte eğleniyor mu? 

3- Şirketinizde en az ayda bir kere eğlenceli organizasyonlar yapılıyor mu? 

4- Müşterilerinizi de keyiflendirecek aktiviteleriniz ( piyangolar, hediyeler v.b) var mı?

5- Müdürleriniz çoğunlukla iyimser ve güler yüzlü mü?

İdil Türkmenoğlu, "Bu soruların iki ya da daha fazlasına 'hayır'cevabını verdiyseniz kurumunuz tehlike altında" diyor.

Biz de 'yanıtınız hayır ise' acilen İdil Türkmenoğlu'nun kitabı Pozitif Yönetim'i okuyun diyoruz.