Toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel politikalarla “ana akımlaştırılması” sağlanmadıkça, patronların yönetim kurullarına kadınları ataması zor görünüyor.
Veri eksikliğini gidermeyi hedefleyen ve “sonuç” odaklı projeler üreten kurumlardan biri olarak, 2003 yılında TÜSİAD’ın da desteğiyle kurulan Sabancı Üniversitesi (SÜ) Kurumsal Yönetim Forumu, “kadın güçlenmesini” 3 ana programla destekliyor.
Bunlardan ilki; İstanbul Borsası (BİST) şirketlerinin yönetim kurullarında kadın sayısını takip etmek üzere, uluslararası insan kaynağı şirketi Egon Zehnder International Türkiye’nin desteğiyle 2012 yılında başlatılan “Bağımsız Kadın Direktörler Projesi-BKD”ydi.
Forum, kadınların yönetim kuruluna çıkmasını sağlayacak basamakları da güçlendiren projeleri devreye aldı.
‘HAVUZ’ PROBLEMİ YOK!
2014 yılında yapılan bir araştırmada yönetici konumdaki kadınların yüzde 75’inin aile içinde, “ekonomiksosyal- psikolojik-cinselfiziksel” şiddet türlerinden en az birine maruz kaldığını ortaya koymuştu. Bunun üzerine “İş Dünyasında Aile İçi Şiddete Karşı Mücadele” projesi de başlatıldı.
BKD projesinin içinden “Yüzde 30 Kulübü” programı doğdu. SÜ Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Dr. Melsa Ararat, İngiltere’de 2010 yılında kurulan ve FTSE 100 şirketlerini kapsayan “Yüzde 30 Kulübü” projesini, 2017’de Türkiye’ye getirdiklerini söylüyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna duyarlı gruplardan Akkök, Zorlu Holding, Boyner, Borusan ve TAV’la ilk kurucular kurulu toplantısı yapıyorlar.
“Yüzde 30 Kulübü” başkanlığına da Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü seçiliyor. Projenin tanıtımı, BİST Başkanı Himmet Karadağ’ın yanı sıra Citibank, Fiba Holding, Limak, Philip Morris, Yapı Kredi, Marsh Sigorta CEO’larının da katılımıyla 22 Mart 2017 günü borsada yapıldı. BKD kapsamında oluşturulan “Kadın Yönetici Havuzu”na başvuran 300 kadın yönetim kurulu üye adayı arasından 15’i yönetim kurullarına atanmış.
Ararat, “Yönetim kurulu üyeliği kriterlerine sahip Türkiye’de 1000-1200 civarında kadın var. Sorun arzda değil, talepte. Yönetim kurulları işlevsiz. Patronlar müdahale istemiyor. Sorun, hâkim ortağın yakınlarıyla şirketi yönetmek istemesinden kaynaklanıyor” diyor.
Halka açık şirketlerin yönetim kurullarının en az yüzde 30’unun kadın olması, en az 2 erkeğin koltuğundan kalkması demek: Zorluk burada!...
Yazının devamı için BURAYA TIKLAYIN