100'den fazla kadın örgütü yayınladıkları bildiride Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren Nüfüs Hizmetleri yasa tasarısı ile Mağdur Hakları Yasa Tasarısı'na tepki göstererek, "BuYasalarBöyleGeçmez" kampanyasını başlattıklarını, 1 Ekim'de sokaklarda protesto edeceklerini, 2 Ekim'de ise Ankara'da Meclis'te toplanacaklarını açıkladılar. 

Sosyal medyada #1EkimdeKadınlarSokakta hashtagiyle kampanyayı duyuran kadın örgütleri, 1 Ekim'de Adana, Ankara, Antakya, Bodrum, 

Bursa, Eskişehir, Hopa, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Trabzon, Samsun ve Mersin'de eş zamanlı olarak protesto yapacaklarını ve yasa tasarılarını proteste edeceklerini bildirdi.

Türkiye'de kadın hakları mücadelesi veren ve pek çok yasanın değişmesinde öncülük eden Mor Çatı, Eşitlik İzleme Kadın Grubu - EŞİTİZ, KADAV - Kadınlarla Dayanışma Vakfı, KADER - Kadın Adayları Destekleme Derneği, KADER Ankara, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, Kadın Emeği Kolektifi, Kadın Partisi, Kadın Yazarlar Derneği ve Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği gibi dernek ve kuruluşların yer aldığı 100'den fazla kadın örgütü bu yasa tasarılarını neden protesto ediyor?

 Kadın örgütleri yayınladıkları bildiride,  Müftülük Yasası olarak bilinen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı şu nedenlerden ötürü itiraz ettiklerini açıkladılar: 

1- "Müftülüklere nikâh yetkisi, eşitsizliğin garantisi:Tasarının yasalaşması durumunda evlendirme işlemi için müftülüklerin yetkilendirilmesiyle çoğu kadın evlenmek için olsun, ailede sorun yaşayınca olsun kadın-erkek eşitsizliğini doğal sayan, erkeklerin çıkarına olacak şekilde dini referansları temel alan, kadınların boşanmaması gerektiğini savunan bir kuruma başvuruyor olacak. Diyanet İşleri Başkanlığı sosyal politika alanından ve medeni haklarımızla ilgili konulardan çekilmeli, evlendirme işlemi ve psikolojik danışmanlık için yetkili kılınmamalıdır.


2- "Çocuk yaşta evlendirme cinsel istismardır; kesinlikle engellenmeli, açıkça suç olarak düzenlenmelidir: Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılmak istenen değişiklikte “sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildirimi nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla yapılır” şeklinde bir ibare bulunuyor. Aslında bu ibare şu anda yürürlükte olan kanunda da mevcut ve çocukların nüfusa kaydedilebilmesi önemli; ama sözlü beyan cinsel istismarın üzerini örtmenin bir yöntemi haline gelebiliyor. çocuk yaşta evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi ve sözlü beyanın çocukların cinsel istismarının üzerini örtmeye yönelik olarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin anlaşılması bakımından araştırılması şart.

3- Muğlak bir ‘genel ahlak’ şartı sadece kadınlara zarar: Anayasa'dan başlayarak pek çok kanunda yer alan sınırları belirsiz "genel ahlak" kriteri hâlihazırda kadın ve LGBTİ+ların hayatlarının her alanında insan haklarına aykırı yaptırımlarla karşılaşmalarına neden oluyor. Zaten evlilik yoluyla vatandaş olmak için “evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama” ve “kamu düzeni bakımından engel teşkil etmeme” şartları hâli hazırda kadınların aleyhine uygulanırken bir de “genel ahlak” gibi iyice muğlak bir şartın eklenmesi kabul edilemez.

4- ‘Soyadında kolaylık’ bile yine eşitsiz: Neden kadınlar evlenirken kendi soyadlarını muhafaza etmek için hâlâ mahkemeye gitmeli? Bu da diğerleri gibi kadınların lehine olacak şekilde kolaylaştırılmalı.

MAĞDUR HAKLARI YASA TASARISINA İTİRAZ

Ve bir diğer itiraz konusu ise Mağdur Hakları Yasa Tasarısı ile ilgili. Kadınlar, bu tasarının ilgili hak örgütlerine danışılmadan hazırlandığını belirterek itiraz ettikleri noktalarını ve önerilerini şöyle açıklıyorlar:

5- "Şiddetin kadın-erkek eşitsizliğinin bir sonucu olduğunu görmezden gelen bir Mağdur Hakları Yasası, şiddet karşısında kadınları güçlendiremez, şiddetin önünü alamaz: İçinde bulunduğumuz koşullarda kadınlara özel, güçlendirici ve koruyucu yasal düzenlemeler yapılmadan, bitmek bilmeyen kadın cinayetleri ve şiddet engellenemez. Bu da biz kadınlara, şiddet alanında ve kadınların hakları için yıllardır çalışan kadın örgütlerine sormadan gerektiği biçimde yapılamaz.

6- Resmi şikâyette bulunmayana hak ve hizmet yok: Özellikle tasarı kapsamında açılması planlanan ‘cinsel suç mağdurlarına yönelik özel merkezlerdeki hizmetler – ileride mağdur istediği takdirde başlatılacak bir adli süreçte kullanılmak üzere delil toplayarak – savcılığa ifade vermek zorunda bırakılmadan, yani bir soruşturma veya kovuşturma olmadan da sağlanmalı. Ayrıca sayılan suçlar kapsamına girmeyen ama kadınların hayatını etkileyen taciz, ısrarlı takip, psikolojik şiddet vakaları için de geçerli kılınmalıdır.

7- Kadınların can güvenliği erkeklere mali külfetten daha önemsiz olmasın diye çocuk teslim sürecinde kararı kadınlara bırakın: Özellikle teslim adresi ve teslim sırasında bulunup bulunmama kararı, bundan dolayı zarar görebilecek kadınlara bırakılmalıdır. Ayrıca çocuk teslimi için öngörülen süreç geçecek zaman açısından son derece muğlak. Planın ne kadar sürede hazırlanacağı, aile hakiminin onayının ne zaman alınacağı, taraflar plana uymuyorsa zorla yerine getirmenin ne kadar zaman içinde gerçekleştirilmesi gerektiği açıkça belirtilmediği sürece bu, ‘kadınların hayatını zorlaştıran bir yasa daha’ olmaktan öteye gidemez.

8- ‘Haksız fiil’ maddesi kadınların maddi yardıma erişimine engel: Mağdurun haksız fiilinin maddi yardımın reddi gerekçesi sayılması şiddete uğrayan kadınların kolaylıkla maddi yardımdan yoksun bırakılması anlamına gelebilir. Haksız fiilin sınırları net bir biçimde belirlenmedikçe kadınların zararına uygulanması engellenemediğinden bu ve tasarıdaki tüm muğlak ifadeler açıkça tanımlanarak tekrar düzenlenmelidir.

9- Bu tasarılar toplumun yarısı olan biz kadınları doğru ve eksiksiz bilgilendirerek, yararımız için çalışan kadın örgütlerini sürece katarak bizlerle birlikte tartışıp çalışarak hazırlanmıyorlar. Bu böyle oldukça bizim ihtiyaçlarımıza karşılık gelmeyecek, hatta bizleri daha eşitsiz ve güvensiz hale getirmeye devam edecekler. Bunun sonuçlarına katlanacak olan yine - kim olursak olalım veya nasıl hayatlar yaşarsak yaşayalım - biz kadınlar olacağız. Hayatlarımızı belirleyecek yasaların bize sormadan yapılmasına itirazımız var! Eşit ve Özgür bir Hayat için Bu Yasalar Böyle Geçmez!"

KAMPANYAYA KATILANLAR 

17+ Alevi Kadınlar, Adalar Vakfı Kadın Çalışma Grubu, Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi Derneği (AKDAM), Adana Kadın Platformu,AKA-DER Kadın Faaliyeti, Ankara Kadın Platformu, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Ardıç Dayanışma Derneği, Artvin Kadın Dayanışma Platformu, Avcılar Kadın Dayanışması, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Bakırköy Kadın Dayanışması, Barış için Akademisyenler Girişimi'nden Kadınlar, Bartın Kadın Dayanışma Derneği, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Bursa Kadın Platformu, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Çorlu Emek ve Gül Kadın Grubu, Çorlu Kadın Platformu, Demir Leblebi Kadın Derneği, Demokratik Kadın Hareketi, DİSK Emekli-Sen Kadın Sekreterliği, DİSK Genel-iş'ten Kadınlar, EKAME DER Edirne Kadın Dayanışma Merkezi, Ekmek ve Gül, EMEP’li Kadınlar, erktolia, Erzincan Katre Kadın Oluşumu, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Eşit Haklar için İzleme Derneği, Eşit Yaşam Derneği, Eşitlik İzleme Kadın Grubu - EŞİTİZ, Ev-eksenli Çalışanlar Sendikası, Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Derneği Evi (BEKEV), EVKAD - Ev Kadınları Derneği, FeminAmfi, Feminist Çukurova, FKF'li Kadınlar, Gaia Dergi, GEN-DER Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kolektifi, Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi Derneği, Halkevci Kadınlar, HDK Kadın Meclisleri, İDP'li Kadınlar, İlerici Kadınlar Meclisi, İmece Ev İşçileri Sendikası, İstanbul İnsan Hakları Derneği Kadın Hakları Komisyonu, İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, İzmir Amargi, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, KADAV - Kadınlarla Dayanışma Vakfı, KADER - Kadın Adayları Destekleme Derneği, KADER Ankara, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, Kadın Emeği Kolektifi, Kadın Partisi, Kadın Yazarlar Derneği, Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifi, Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği, Kampüs Cadıları, Kaos GL, Karadeniz Kadın Dayanışma Derneği, Kapadokya Kadın Dayanışma Derneği, KAZETE - Bağımsız Kadın Gazetesi, KESK Kadın Meclisi, Keskesor LGBTİ Oluşumu, Kızkardeşim Dayanışma Derneği, Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, Kocaeli Kadın Platformu, Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması, Kuir Eskişehir Lgbti Topluluğu, Kuzey Ormanları Savunması Kadınları, Lotus Kadın Dayanışma ve Yaşam Derneği, Menteşe Kent Konseyi Kadın Meclisi, Mersin Bağımsız Kadın Derneği, Mersin Kadın Platformu, Mersin LGBT 7 Renk Derneği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Mor Çetele, Mor Dayanışma, Muğla Emek Benim Kadın Derneği, Muğla Karya Kadın Derneği, Nar Kadın Dayanışması, Özgür Genç Kadın, Özgürlükçü Hukukçular Platformu Kadın Komisyonu, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Pendik Kadın Dayanışma Derneği, SODA - Sosyal Dayanışma Ağı, Sosyal Haklar Derneği'nden Kadınlar, Sosyalist Kadın Meclisleri, Şanlıurfa Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Tevgera Jinên Azad (TJA), TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) Kadın Komisyonu, Trabzon Demokratik Kadın Platformu, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, Üniversiteli Kadın Kolektifi, Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKA-KOOP), Yeni Demokrat Kadın, Yeniyol'dan Kadınlar, Yeşil Feministler, Yeşil Sol Kadınlar, Yoğurtçu Kadın Forumu, Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu