Geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir basın toplantısıyla açıklanan 64’üncü Hükümet 2016 Yılı Eylem Planı’nı yalıtım sektörü açısından ele alan Eryap Grup CEO’su Emrullah Eruslu, planda yer alan sektörle ilgili maddelerin hayata geçirilmesi halinde yapı ve yalıtım sektörünün büyük bir atılım sürecine gireceğini söyledi.
“ÜRETİCİYE DE TÜKETİCİYE DE AVANTAJ”
Planın 158’inci maddesinde daha önce kamuoyuyla paylaşılan öncelikli dönüşüm programlarının uygulanmasının etkin bir biçimde takip edileceğinin belirtildiğine dikkat çeken Eruslu, “Bu planlar arasında Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı da yer alıyor. Kasım 2014’te hazırlanan ve halen yürürlükte olan bu plan 2000 yılı dolar fiyatlarıyla 0,2646 TEP/1000 dolar olarak gerçekleşen Türkiye’nin birincil enerji yoğunluğunun, 2018 sonunda 0,243 TEP/1000 dolar değerinin altına indirilmesini ve yine 2018 yılına kadar kamu binalarındaki enerji tüketiminin yüzde 10 düşürülmesini hedefliyor. Bunun için de yenilenebilir enerjiye yönelinmesinin yanı sıra, ısı yalıtımı için yapılan tadilat ruhsat işlemlerinin vergilerden muaf tutulması ve ar-ge için verilen desteklerinin kriterlerinin esnetilerek kapsamının geliştirilmesi gibi maddeler bizi yakından ilgilendiriyor. Bu düzenlemeler, sektörümüzdeki üreticilere de tüketicilere de avantaj sağlayacak. Ar-ge alanındaki teşviklerin kapsamının genişletilmesi ile firmalar yatırım konusunda daha cesaretli davranacak. Ayrıca firmalar ve bina sakinleri ısı yalıtım uygulamalarına fazladan vergi ödemeyecekleri için bu alanda da talep artışı da görebiliriz. Bu da sektörümüzün hacmini genişletecektir” değerlendirmelerinde bulundu.
Planın 158’inci maddesinde daha önce kamuoyuyla paylaşılan öncelikli dönüşüm programlarının uygulanmasının etkin bir biçimde takip edileceğinin belirtildiğine dikkat çeken Eruslu, “Bu planlar arasında Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı da yer alıyor. Kasım 2014’te hazırlanan ve halen yürürlükte olan bu plan 2000 yılı dolar fiyatlarıyla 0,2646 TEP/1000 dolar olarak gerçekleşen Türkiye’nin birincil enerji yoğunluğunun, 2018 sonunda 0,243 TEP/1000 dolar değerinin altına indirilmesini ve yine 2018 yılına kadar kamu binalarındaki enerji tüketiminin yüzde 10 düşürülmesini hedefliyor. Bunun için de yenilenebilir enerjiye yönelinmesinin yanı sıra, ısı yalıtımı için yapılan tadilat ruhsat işlemlerinin vergilerden muaf tutulması ve ar-ge için verilen desteklerinin kriterlerinin esnetilerek kapsamının geliştirilmesi gibi maddeler bizi yakından ilgilendiriyor. Bu düzenlemeler, sektörümüzdeki üreticilere de tüketicilere de avantaj sağlayacak. Ar-ge alanındaki teşviklerin kapsamının genişletilmesi ile firmalar yatırım konusunda daha cesaretli davranacak. Ayrıca firmalar ve bina sakinleri ısı yalıtım uygulamalarına fazladan vergi ödemeyecekleri için bu alanda da talep artışı da görebiliriz. Bu da sektörümüzün hacmini genişletecektir” değerlendirmelerinde bulundu.
“YENİ YASAL DÜZENLEMELER GELEBİLİR”
Yine 64’üncü Hükümet 2016 Yılı Eylem Planı’nın 83’üncü maddesinde binalarda enerji verimliliğinin destekleneceği ifadesinin yer aldığını hatırlatan Eruslu, “Buna göre binalarda enerji tüketiminin azaltılması için Enerji Verimliliği Kanunu, İmar Kanunu ve diğer resmi metinlerde değişiklikler yapılacak. Bu durumda söz konusu yasalarda yalıtım sektörüyle ilgili ön açıcı yeni düzenlemeler bekleyebiliriz. Özellikle Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu olacağı 2017 yılına yaklaştığımız süreçte, buna benzer başka bazı avantajlar, tüketicilerin ısı yalıtımına yönelmesini ve ısı yalıtımı pazarının genişlemesini sağlayabilir. Zira vatandaşlar halen ısı yalıtımı ile ilgili uygulamaları ‘gereksiz masraf’ olarak görüyorlar. Yalıtım uygulamaları için yapılan masrafları, en azından vergi resim ve harç gibi kalemlerde kısmayı başarabilirsek, yalıtıma olan ilgili artırabiliriz. Bunu sadece bu sektöre yatırım yapan bir firma yetkilisi olarak söylemiyorum. Doğru uygulanmış ısı yalıtımı, binalarda kullanılan enerjiden yüzde 50’den fazla tasarruf yapılmasını sağlıyor. Bu da hem hükümetimizin enerji verimliliği hedeflerine, hem de genel anlamda ülke ekonomisine, milli servete katkı demek” ifadelerini kullandı.