KADIN ÖRGÜTLERİ

Değişen dünya esnek çalışmayı tetikliyor

 Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), UPS Türkiye ve Turkish Women’s International Network (TurkishWIN) tarafından 2014 yılında hayata geçirilen Kadın Liderlik Platformu toplantısı 8 Haziran 2017 Perşembe günü TÜSİAD’da yapıldı. "Esnek Çalışma Uygulamaları” başlığıyla gerçekleşen toplantıya çok sayıda şirket ve sivil toplum kuruluşu katıldı. Katılan kuruluşlar arasında Garanti Emeklilik, Bernard van Leer Vakfı, Arkas Holding, YenidenBiz, UPS Türkiye, Zorlu Holding, Arçelik, Nielsen, BP Petrolleri, Unilever, Eczacıbaşı İlaç Pazarlama, Mercedes-Benz Türk ve İDO yer aldı.

Toplantıda esnek çalışmayı tetikleyen faktörlerin değişen dünyaya iş hayatının daha iyi entegre edilme zorunluluğu, verimli çalışanların elde tutulması ve y jenerasyonun talepleri olduğu vurgulandı.Esnek çalışma uygulamasının verimliliği ve çalışan bağlılığını arttırdığı, ancak “iş aksar mı?” endişesi taşıyan yöneticilerin tepkilerinin yönetilmesi gerektiği ifade edildi. Aynı zamanda iş hayatıyla ilgili algıların ve kişilerinis tanimlarinin çok farklı olması nedeni ile bir çerçeve oluşturulmasının önemli olduğu belirtildi. Bu çerçevenin izlemelerle, bazı yaptırımlarla ve sözleşmelerle desteklenebileceği kaydedildi.

Kadın Liderlik Platformu’nda esnek çalışma açısından kuşak değişiminin de belirleyici olduğu hatırlatıldı. Özellikle satış pazarlama bölümü ve merkezi bölümlerde kuşak dinamiklerinin daha fazla görülmeye başlandığı belirtildi. Bununla birlikte, hangi bölümlerin buna uygun olduğunun, hangilerinin uygun olmadığının iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi.  Toplantıda ifade edilen bir başka nokta da esnek çalışmanın temelinin ulaşılabilirlik olduğu ve bunu sağlayacak her türlü iletişim altyapısının kurulması gerektiği oldu.

Konuşmacılar Türkiye’nin daha bu alanda kat edeceği çok mesafe olduğunu kaydettiler. Türkiyede uretilen katma degerli servislerin artmasiyla, yeni insan kaynagi uygulamalarina daha acik yaklasilacagi ve  esnek çalışma uygulamalarinin artacagi görüşü ifade edildi. Böyle bir Türkiye’de entelektüel kaynağın beyin olacağı, onun da katma değeri nereden yarattığının önemli olmayacağı vurgulandı.