TOBB Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu Başkanlığına Mart 2019'da seçilen Berrin Özan, bölgede kadınlara yönelik hayata geçireceklerin projeleri anlattı.
Hacettepe Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Aksaray'da bölgenin ilk işitme cihazları merkezini tek odalı bir mekanda kuran Berrin Özan, yaşadığı zorlukları şöyle ifade ediyor, "Bir iki yılı hiç işitme cihazı satmadan geçirdim. Hastalarımı aynı odada bekletip muayene ediyordum. Aksaray'a döndüm, çünkü burayı seviyorum. Çok genç bir yaşta işe başladım, insanlara yetkinliğimi göstermem zaman aldı. Gidiyorsunuz müdahale etmek için, üzerinizde bir kot. 'Sen mi bakacaksın hastalarımıza' diyorlardı. O noktadan bu noktaya geldik" " dedi.
TOBB Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Berrin Özan, "İşitme Profesyonelleri Derneği'ne üyeyim. Bir yandan da gezmeyi, insanlarla kaynaşmayı çok seviyorum. Çok sosyalimdir. Son hobim ise çiftçilik. Bir bahçemiz var. Akşamları da eve gidip, çiftçilik yapıyorum" diye konuştu.
Berrin Özan, TOBB Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu olara yapacakları projeler hakkında ise şu bilgileri verdi: "Öncelikle teşekkür ederek başlayayım. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu'na özel bir teşekkürümüz var, tüm kadın girişimciler adına. Ayrıca Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Cüneyt Bağdadi Göktaş'a ve Genel Sekreterimiz - Murat Yılmaz ve Kadın Girişimcilerden sorumlu personelimiz Recep Dilli'ye, bize verdikleri destek ve çalışmalarımızdaki paydaşlıkları için teşekkürlerimizi sunuyorum. Yönetimi devraldıktan soma öncelikle bütün arkadaşlar, birbirimizi tamdık, birbirimizin girişimcilik hikayelerini dinledik. Artık ise icraat zamanı. Hızlıca projelere başlıyoruz. İlk olarak kardeş okulumuzun öğrencilerine, odamızın da desteğiyle 23 Nisan şenliği yaptık. Çocuklarla bir araya geldik ve onların mutluluklarım paylaştık. Annelerin de biraz kendileriyle ilgilenmeye ihtiyaçları olduğu düşüncesinden yola çıkarak, annelerimiz için bakım günleri düzenledik. Çocuklarımıza oyun sınıfları kurduk. Bundan sonrasında ise, kadınları ekonomi dünyasıyla buluşturan projelere ağırlık vereceğiz. Bunlardan biri özel ağaçlandırma projesi. Bir hibe programı üzerinden yürüyoruz, yıllara yayılacak ve önem verdiğimiz bir proje. Orman köylüsü kadınlara ulaşacağız. Onlar zaten üretimin içindeler, biz bu üretim sürecinin adını koyacağız. İpekböceği yetiştiriciliği alanında kadınlarımızı eğitmek istiyoruz, böylece kadınlarımızın verdikleri emekler profesyonel bir meslek kimliği niteliği kazanacak. Aksaray'da yeni iş alanları da açmak istiyoruz. Mesela niye burada dut ağacına yönelik yatırım yapılmasın, şimdi bu projelere de bakmaya başladık. Başlangıç noktamızı ise, dezavantajlı kesimler oluşturuyor. AB fonlarını da dikkate alarak, bu kesimlere ulaşmayı deneyeceğiz."
TOBB Aksaray Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Üyeleri'nin girişimcilik hikayesi ise başka kadınlara ilham kaynağı olabilecek nitelikte.
Demet Peker: 1998 İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuyum, mimarlık şehir ve bölge planlamacılığından mezun oldum. Bir köyde doğdum büyüdüm, 3 çocuğunu da özenle yetiştiren, okuma yazması olmayan bir annenin çocuğum. Geleceği planlamak ve sürdürülebilir şehirleri sağlamak için İTÜ'yü tercih ettim ve kazandım. Babam ise, sadece yakın illerde öğretmenlik okumama izin veriyordu. O zamanlar için çok tartışılmayan bir alandı. Sülalenin okuyan ikinci çocuğu benim. Annem, babamdan kalan tek tarlayı sattı beni okutabilmek için. İlk başta bana kızan babam ise, şimdi benimle gurur duyuyor. Okuldan soma 1999'da Aksaray'a döndüm ve kendi ofisimi kurdum. Tamamen emanet eşyalarla kurdum, kiramı borçla ödedim. İşim gereği arazide çalışmam gerekiyor, ama erkek egemen bir dünyadan bahsediyoruz. Haliyle zorlanıyorsunuz, ama geriye dönüp baktığımda 'erkek egemen bir sistemde ayakta kalmayı başardım ve 18 yıldır bu işi yapıyorum' diyebiliyorum. Şu ana kadar 16 farklı şehrin OSB'sinin imar planını yaptım. Özel hayatımda ise ikinci el dönüşümler yapıyorum, eşyalara dokunmayı ve dönüştürmeyi seviyorum. Aksaray Anneler Derneği'ne üyeyim. 2019 yılında da Kadın Girişimciler Kurulu'na girdim ve buraya ilişkin büyük hayallerim var.
Dilek Eyüboğlu: 1 Türkiye'nin birçok ilini gezdikten soma Aksaray'a eşimin görevi nedeniyle geldik. Aslında tenis antrenörüyüm. Burada tenisi tanıtma çalışmalarına uzun bir süre zaman ayırdım, ilk geldiğim yularda tenis dediğimde, 'Hülya Avşar’ın oynadığından mı' diye soruyorlardı. Soma radyo programcılığına başvurdum. Bu süreçte Anadolu Ekspres Gazetesi'nin sahibi Harun Atalay'ın çok desteğini gördüm. İki yerel kanalda haber programlarında hem sunuculuk, hem program yaptım. A haber ve Sabah Gazetesi için haberler yaptım. Daha soma belediye adına bir youtube kanalı kurulması teklifiyle geldiler. Onu da kurduk. Aksaray Belediye TV'de haber müdürlüğü yapıyorum. Mesleğimde üç ödülüm var, tenisi de sürdürüyorum. Tenis benim için çok özel bir alan. Bu kurula özel üye olarak katıldım. Kurulumuzun ve kadınlarımızın tanımı için her şeyi yapıyorum.
Havvanur Aybüke Belpinar: Yaşım 29. Öğretmen lisesini bitirdikten soma mimarlık okudum. Okulun son yılında Erasmus programı kapsamında İtalya'ya gittim ve bir yılı İtalya’da geçirdim. Döndükten sonra bir dönem arkeolojik kazılarda bulundum ve tarihin bugünle buluşmasına katkı verdim. 2016 yılından bu yana inşaat sektöründeyim ve kendi firmamı açtım. Evliyim. Benim gördüğüm kadarıyla restorasyon konusunda büyük eksiklikler var. Ben bu alanlarda da yoğunlaşmak istiyorum. Kadın kurulu içinse, birçok hayalim var. Birisi de, "işte kadın" temalı bir yarışma. Bu yarışmayla hayatın her alanındaki kadınları anlatmak, fotoğraflamak istiyorum. Bununla ilgili bir proje de kurula sundum.
Sedef Özdal: Evliyim ve iki çocuk annesiyim. Ailem kadınların çok okuması ve çalışması taraftarı değildi. Ama eşim her zaman bu süreçlerde destekledi ve evlendikten sonra bir bebek giyim dükkanı açtık. 14 yıl sonra ise iktisat fakültesini kazandım. Ayrıca inşaat sektörüne de girdik ve kadın müteahhit oldum. Yakın bir zamanda da ilk evlerimizi satışa sunacağız. Yeni bir sektördeyiz ve varlığımızı hissettirmek için çok çalışıyorum.
Yasemin Akın: İlin ilk ve tek turizmci kadınıyım. Aksaray'da turizmci olmak çok zor. Aslen Aksaraylıyım. Ama yollarım bile unuttuğum ve kaybolduğum şehrime 2010 yılında dönme kararı aldım. Erkek egemen bir sektörden bahsediyoruz. Şirketi ilk açtığımda en büyük hayalim, 'Şu meydandan bir turist otobüsü kaldırabilecek miyim' idi. Şimdi ise yoğunluktan başımı kaldıramıyorum. Halen STK’larda aktif olarak çalışıyorum. Kültür turlarım çok seviyorum ve bu ile de kültür turları anlamında katkıda bulunduğumu düşünüyorum.
Döndü Çelik: Palet sektöründe faaliyet gösteriyorum. 9 yıldır bu işi yapıyorum ama 5 yıldır kendi işimin başındayım. İnşaat sektörüne bağlı olduğumuz için zorlandığımız zamanlar oluyor. 9 yaşında da bir oğlum var.
Melek Dayanıklı: Gelişim psikoloğuyum. 2009 yılında devlet hastanesinde çalışmaya başladım. Soma istifa edip Almanya'ya gittim. 4 yıl psikoloji alanda çalıştım. Evlendim, bebek için geri döndüm. 1.5 yaşına kadar da kızımı büyüttüm. Sonrasında ise Neşe Erberk'in de desteğiyle kreş açtım. Kuruluş aşamasında kadın girişimci kredisini kullandım. Şu anda 23 çalışanımız ve 80 çocuğumuz var. Bir yandan da terapistlikle ilgili çalışmalarım sürüyor.
Tuğba Bozkurt: Eşimle beraber Aksaray'a geldik. Esas mesleğim dış ticaret. Ama burada uygun bir ortam bulamadım, iş başvurularımda olumlu bir noktaya varamadım. İki çocuğum var, ben de süreç içinde sektör değiştirdim ve A plus güzellik merkezi açtım. Klinik bazında bir merkez. Birçok uygulama yapılıyor. Halen üç doktorla da görüşmeyi sürdürüyorum. Aynı zamanda enerji terapistliği eğitimi de aldım. Burada da böyle bir açık olduğunu görünce buraya yöneldim ve alanımda iddialıyım.